İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA"

Transkript

1 T.C. ORMAN ve SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA ve MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ NEZAKET KEVKESİ (Alyssum nezaketiae) TÜR EYLEM PLANI Kasım 2016 IX. Bölge Müdürlüğü Çankırı Şube Müdürlüğü

2 , Kasım , T.C. ORMAN ve SU İŞLERİ BAKANLIĞI Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Beştepe Mah.AlparslanTürkeş Cad. No: 71 Yenimahalle/Ankara PK: Telefon: Bu eylem planının tüm yayın hakları Orman ve Su İşleri Bakanlığına aittir. Hazırlayanlar/Proje Ekibi: Yrd. Doç. Dr. Bilal ŞAHİN Dr. Özcan ŞİMŞEK Katkı ve Destek Verenler: Orman ve Su İşleri Bakanlığı IX. Bölge Müdürlüğü Çankırı Şube Müdürlüğü Kapak Fotoğrafı: Yrd. Doç. Bilal ŞAHİN Firma: Ekonorm Çevre İş Sağlığı Güv. Ölçüm Hizm. Müh. Taah. San. Tic. Ltd. Şti.

3 ŞEKİLLER DİZİNİ... 3 TABLOLAR DİZİNİ... 4 ÖNSÖZ... 5 TEŞEKKÜR... 7 KISALTMALAR GİRİŞ Çankırı Hakkında Genel Bilgiler Coğrafya İÇİNDEKİLER Topoğrafya İklim Jeoloji Toprak Flora TÜR HAKKINDA GENEL BİLGİLER Türün Biyolojisi Yaşam Alanı Gereksinimleri Yaşam Döngüsü DÜNYADAKİ DURUMU İLGİLİ SÖZLEŞMELER VE YÖNETMELİKLER IUCN Kategorisi ve Tehdit Durumu TÜRKİYE DEKİ DURUMU Dağılış Alanı TEHDİTLER VE SINIRLAYICI FAKTÖRLER EYLEM PLANI Uygulama Dönemi Faaliyet Tabloları KAYNAKÇA

4 ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil 1 Çankırı İli İklim Diyagramı Şekil 2 Çankırı İli Jeoloji Haritası Şekil 3 Çankırı İli Toprak Haritası Şekil 4 Nezaket kevkesi (Alyssum nezaketiae, Aytaç & H.Duman) Şekil 5 Nezaket kevkesi (Alyssum nezaketiae, Aytaç & H.Duman) Şekil 6 Nezaket kevkesi (Alyssum nezaketiae Aytaç & H.Duman) Şekil 7 Türün Yayılış Gösterdiği Örnek Habitat Tipi Şekil 8 Türün Yayılış Gösterdiği Habitatlar Şekil 9 Jipsli Toprak Yapısı ve Nezaket kevkesi Şekil 10 Nezaket kevkesi (Alyssum nezaketiae Aytaç & H.Duman) Meyveli Bireyleri Şekil 11 Türün Tespit Edildiği Noktaların Uydu Görüntüsü Şekil 12 Türün Tespit Edildiği Noktaların Uydu Görüntüsü Şekil 13 Türün Tespit Edildiği Noktaların Uydu Görüntüsü Şekil 14 Türün Tespit Edildiği Noktaların Uydu Görüntüsü Şekil 15 Arazi Çalışmaları Şekil 16 Şekil 17 Çankırı Şehir Merkezi nin Kuzeydoğusunda Türün Yayılış Gösterdiği Alanların Uydu Görüntüsü Çankırı Şehir Merkezi nin Güneybatısında Türün Yayılış Gösterdiği Alanların Uydu Görüntüsü

5 TABLOLAR DİZİNİ Tablo 1 Çankırı İli Ortalama İklim Değerleri Tablo 2 Çalışma Alanında Tespit Edilen Diğer Bitki Türleri Tablo 3 Türkiye de Bulunan Alyssum Türleri Tablo 4 Türlerin IUCN kategorilerine göre Tehlike Durumlarının Belirlenmesinde Kullanılan Ölçütler Tablo 5 Türün Tespit Edildiği Lokaliteler Tablo 6 Türü Tehdit Eden Unsurlar Tablo 7 Nezaket kevkesi (Alyssum nezaketiae) Tür Eylem Planı

6 ÖNSÖZ Türkiye, ayrıcalıklı coğrafi konumundan dolayı üç farklı iklim tipinin ve bu iklim tiplerinin etkisiyle üç ana bitki coğrafyası bölgesinin bir arada gözlendiği nadir ülkelerden biridir. Bu sebeple, Avrupa-Sibirya orman ekosistemi, Akdeniz maki ekosistemi ve İran-Turan step ekosisteminin elemanlarını karışık olarak barındırmaktadır. Bu kadar dar ölçekte üç farklı bitki coğrafyasının özelliklerini taşıması nedeniyle tür çeşitliliği de çok yüksektir. Ülkemiz bitki türleri bakımından Avrupa kıtasıyla karşılaştırılacak düzeydedir. Hayvan türleri bakımından da Avrupa dan arboreal, Asya dan step ve Afrika dan çöl türlerini bir arada barındırmaktadır. Avrupa daki 100 sıcak noktadan 9 unu içerisinde barındıran ülkemizde endemizm oranı da % 30 seviyelerindedir. Ana ekosistem tiplerinden birçoğunun görüldüğü ülkemizde, dört mevsim bir arada yaşanabilmektedir. Akdeniz in kıyılarından Karadeniz kıyılarına kadar, eşsiz güzellikte kanyonlar ve derin vadiler, geniş çayırlar ve yaylalar, verimli tarım arazileri, sarp kayalıklar ve milyonlarca yılda ortaya çıkan jeolojik oluşumlar seyrine doyulmaz ve benzerine az rastlanır bir peyzaj güzelliği sunarken, biyolojik zenginliğimizin bu kadar yüksek olmasının da temel sebebini oluşturmaktadır. Bugün dünyadaki 8 ana gen merkezinden bir tanesi olan Anadolu toprakları, tarımda kullanılan mercimek, nohut, buğday, şeftali, badem ve fıstık gibi türlerin anavatanı olmasının yanı sıra, ilaç sanayi ve kozmetikte kullanılan pek çok yabani bitki türüne de ev sahipliği yapmaktadır. Ormancılık, tarım ve hayvancılık faaliyetleri ülkemiz ekonomisinin bel kemiğini oluşturan faaliyetler olduğu gibi, biyolojik çeşitliliğimizin de vazgeçilmezlerindendir. Ülkemizin gerek ekonomik gerekse sosyal alanda daha iyi yaşama koşullarına sahip olması, bu kaynakların belirlenmesi, korunması ve akılcı bir şekilde değerlendirilmesi ile mümkün olabilecektir. Yerleşik hayata geçen insanların kullanımına ve dolayısıyla doğal kaynak tüketimine on binlerce yıldır maruz kalmış Türkiye topraklarında biyolojik çeşitliliğin hala bu denli zengin seviyede olması, aslında kültürel olarak doğaya saygılı bir anlayışın bu topraklarda hüküm sürdüğünün göstergesidir. Türkiye, genç nüfusa sahip ve nüfusu artmakta olan bir ülkedir. Nüfus artışının yanı sıra, son yıllarda ekonomik anlamda hızlı bir büyüme trendi de yakalamıştır. Ancak iki durumun beraberinde getirdiği bir takım dezavantajlar da olmaktadır. 5

7 Artan nüfus, enerji ihtiyacını da daha üst seviyelere taşırken, sosyo-ekonomik gruplar arasında gelir dağılımındaki dengesizlik, düşük gelirli kesimi zorlamakta ve doğal kaynakların aşırı ve kontrolsüz tüketimine neden olmaktadır. Bunun yanı sıra kar amaçlı kuruluşların, karlarını maksimize edebilmek amacıyla doğal kaynakları dikkate almadan yaptıkları yatırımlar da bu kaynaklar üzerinde aşırı bir baskı oluşturmaktadır. Bu da, sağlıklı ekosistemlerin üretkenliğini azaltmakta, ekolojik, ekonomik ve sosyal sorunları arttırmakta, tür çeşitliliğinin azalmasına sebep olmaktadır. Türkiye sahip olduğu biyolojik kaynakların değerinin bilincinde olarak, biyolojik çeşitliliğin korunması ve devamlılığının sağlanarak insanlık yararına kullanılması adına yürütülen uluslararası süreçlerin yakın takipçisidir ve gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için koruma-kullanma dengesini gözeten bir politika çizmiştir. Bu politikanın uygulanabilirliği, tüm kamu kuruluşlarının, özel sektörün, üniversitelerin ve sivil toplum örgütlerinin iş birliği ile çalışmasına bağlıdır. Biyolojik çeşitliliğin öneminin ve değerinin farkında olan her vatandaşın, bu bilinci toplumun her kesimine yaymak için sarf edeceği çaba, Türkiye ye daha iyi bir gelecek kurma yolunda atılmış bir adımdır. Bakanlığımız Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü bünyesinde yürütülen biyolojik çeşitliliği koruma faaliyetlerinden bir tanesi de tür koruma eylem stratejilerinin geliştirilmesidir yılı içerisinde 12 tür için Tür Koruma Eylem Planı Projesi yapılması öngörülmüştür. Bu türlerden biri de Çankırı İli nde yayılış gösteren ve endemik bir tür olan Nezaket kevkesi (Alyssum nezaketiae) dir. Hazırlanmış olan bu planın, paydaş kurum ve kuruluşlar ile halkımızın desteği sayesinde sağlıklı bir şekilde yürütülmesini temenni ederim. Erdem KARAAĞAÇ IX. Bölge Müdürü 6

8 TEŞEKKÜR Çankırı İli Nezaket kevkesi (Alyssum nezaketiae) Tür Eylem Planı Hazırlanması Projesi, üzerinde hassasiyetle durulması gereken birçok ayrıntının dikkatle ele alındığı; başarıyla yürütülmüş ve tamamlanmış bir proje olmuştur. Öncelikle, projenin yazımı ve yürütülmesi süreçlerinin tamamında emeği geçen proje koordinatörümüz Orman Yük. Müh. Cemil ÜN e, Proje Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Bilal ŞAHİN e ve Biyolog Gürkan OYA ya, Ekonorm Mühendislik Firması bünyesinde görev alan proje Botanik Uzmanı Dr. Özcan ŞİMŞEK e, yine firmamız bünyesinde görev alan Biyolog Pınar KIRCIOĞLU na ve Uzm. Biyolog Şirin Bahar CAN a, Orman ve Su İşleri Bakanlığı 9. Bölge Müdürlüğü Çankırı Şube Müdürlüğü Kurum personeli Mustafa ATA ve Hayati YETER E, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, 9. Bölge Müdürlüğü kurum personellerinden Uzm. Biyolog Elif ÇİMENOĞLU ve Biyolog Erhan BAYRAM a, Çankırı İl Şube Müdürü Hasan KOZAN a ve projenin sağlıklı yürütülmesi için her türlü desteği sağlayan IX. Bölge Müdürü Erdem KARAAĞAÇ a teşekkürlerimi sunarım. Fethi Oytun GÜRSOY Şirket Müdürü 7

9 KISALTMALAR BM CBS ECP/GR EUFORGEN EUNIS FAO GPS ICARDA IPGRI IUCN EX EW CR EN VU NT LC DD NE UNEP No m cm m 2 mm kg sn vb. sp. subsp. ark. Birleşmiş Milletler Coğrafi Bilgi Sistemleri European Cooperative Programme for Plant Genetic Resources (Bitki Genetik Kaynakları Avrupa İşbirliği Programı) European Forest Genetic Resources Programme (Avrupa Orman Genetik Kaynakları Programı) Avrupa Birliği Doğa Bilgi Sistemi Food and Agriculture Organization of United Nations (Birleşmiş Milletler Çevre Programı) Küresel yer belirleme cihazı International Center for Agricultural Research In The Dry Area (Uluslararası Kurak Alanlarda Tarımsal Araştırma Merkezi) International Plant Genetic Resources Institude (Uluslararası Bitki Genetik Kaynakları Enstitüsü) International Union for Conservation of Nature (Uluslararası Doğa Koruma Birliği) Extinct (Nesli Tükenmiş) Extinct in the Wild (Yaban Hayatında Nesli Tükenmiş) Critically Endangered (Kritik Seviyede Tehdit Altında) Endangered (Tehdit Altında) Vulnerable (Zarar görebilir-hassas) Near Threatened (Neredeyse Tehdit Altında) Least Concern (Az Endişe Verici) Data deficient (Yetersiz Veri) Not Evaluated (Değerlendirilmemiş) United Nations Environment Programme (Birleşmiş Milletler Çevre Programı) Numara Metre Santimetre Metrekare Milimetre Kilogram Saniye Ve benzeri Species (Tür) Subspecies (Alt tür) Arkadaşları 8

10 9

11 1. GİRİŞ Günümüzde doğanın insanlar tarafından kendi amaçları doğrultusunda bilinçsizce kullanılması sonucunda, canlılar ve bu canlıların yaşam alanları olan habitatlar üzerinde yoğun bir baskı meydana gelmektedir lerden itibaren türlerin, genlerin, ekosistem ve ekosistem islevlerinin çesitliliğini de içine alan biyolojik çesitlilik kavramı belli bir sosyal, ekonomik ve kültürel bağlam içinde gelişmeye başlamıştır. Zaman içinde modern biyoteknolojinin, gen kaynaklarını kullanarak insanlığa daha fazla fayda sağlamayı amaçlaması biyolojik çesitliliğin ve onun bileşenlerinin sunduğu besin, ilaç, enerji, hammadde gibi faydaları maksimize ederek, değerini artırmıştır. İnsanın, ilaç, gıda, enerji gibi temel gereksinimleri yanında güzel bir manzara, yeşil orman, değisik bitki ve hayvan türlerini gözlemleme, temiz hava gibi ruhsal ve duygusal gereksinimlerini karşılamada ve bu gereksinimlerinin sürekliliğinin saglanmasında biyolojik çeşitlilik önemli bir meta unsuru olup, önem derecesi ve ağırlığı kişiden kişiye değişse de, iktisadi açıdan bir değer ifade eder. Söz konusu kaynaklar açısından değer, bir mal veya hizmete atfedilen nisbi önem olarak ifade edilebilir. Biyolojik çesitliliğin değerlendirilmesi, mikro düzeyde bir taraftan biyolojik çesitliliğin yapısı ve işleyişi konusunda bilgi sağlarken, diğer taraftan da biyolojik çeşitliliğin insan refahının yükseltilmesi sürecinde oynadığı karmaşık rolün ortaya çıkartılmasında önemli katkı sağlar. Makro düzeyde değerlendirme ise, biyolojik çesitliliğin insan faaliyetleri sonucu ortaya çıkan değişiminin, insanın ve doğal çevrenin bütünlüğünü nasıl etkilediğini izlememize olanak sağlayarak, insan refahı ve sürdürülebilirlik konusunda göstergeler oluşturmamızı kolaylaştırır (Freeman, 2003; Demir, A., 2009) li yıllarda başlayan çevresel hareket, biyolojik kaynaklara bakış açısını da değiştirmiştir. Bu döneme kadar tükenmez mal olarak algılanan biyolojik kaynakların iktisadi olarak kıt kaynaklar olduğunun anlaşılması üzerine, bu kaynakların korunması ve sürdürülebilir kullanımı gündeme gelmiştir. Biyosferin ve insan yaşamının sürekliliğinin garantisi olan biyolojik çesitliğin ekonomik politikalara dahil edilerek sürdürülebilir kullanımının 10

12 sağlanmasına yönelik önlemler alınmaya başlanmıstır. Alınan koruma önlemlerinin başarılı olabilmesinin önemli bir koşulu ise, biyolojik çesitliliğin ve biyolojik çesitlilikte olası kayıpların ekonomik öneminin ve değerinin bilinmesiyle mümkündür. Biyolojik çeşitlilikte olası kayıplar, ekolojik süreçlerde olduğu gibi, ekonomik ve sosyokültürel süreçlerde de tamiri güç kayıplara yol açabilmektedir. Bu bağlamda, öncelikli olarak biyolojik çeşitliliğin sağladığı mal ve hizmetlerin belirlenmesi ve bu hizmetlerin ekolojik, ekonomik ve sosyokültürel süreçlerdeki olası değerinin ortaya konması gerekmektedir. Bu da ancak ekolojik süreçlerle ekonomik süreçlerin aynı çatı altında, sürdürülebilir ekonomik politikalar kapsamında birleştirilmesiyle mümkündür. Ancak bu durumda etkin politikalarla verimli kaynak kullanımı saglanabilir. Özellikle zengin biyolojik çesitliliğe sahip, gelişmekte olan ülkelerin kaynak kullanımında rasyonel tercihler yapmasında, biyolojik çesitliliğin sağladığı mal ve hizmetlerinin ekonomik öneminin ortaya konması gerekmektedir (Demir, A., 2009). Anadolu, insanlık tarihi boyunca bilinen en eski yerleşim yerlerinin başında gelmektedir ve yıldan uzun bir süredir kullanılmaktadır. Şehirleşme ve iskân, büyük göçler, savaşlar, ormanların ve bozkırların tarımsal amaçlı kullanımı, yoğun otlatma, madencilik ve özellikle son yüzyılda sanayileşme ve ardından gelen geniş etkili çevre kirliliği gibi etkenler Anadolu nun doğal yapısına geri dönüşü olmayan zararlar vermiştir (Çetik 1985; Hafner, 1968). Bu zararlar habitat parçalanmalarına ve habitatların zamanla yok olmalarına sebep olmuştur. Anadolu daki habitat zenginliği, içerdiği endemik türlerin de katkısıyla benzersiz bir yapı sergilemektedir. Ancak, habitatların küçük parçalara ayrılıp zamanla yok olması, endemik türlerin de tehlike altına girmesine sebep olmuştur. Türkiye deki endemik türlerin yarısından fazlası, popülasyonlarındaki küçülmeler ve azalmalar nedeniyle neslini sürdürmekte zorlanan, yok olmanın eşiğindeki türlerdir (Ekim ve ark., 2000). Bu kayıplara ek olarak, son 50 yıl içerisinde biyolojik zenginliklerin Türkiye dışına yasal olmayan yollarla taşınması, aslen hükümranlık haklarına sahip olduğumuz nadir türlerimizin, ülkemiz biyolojik çeşitliliğinden neredeyse silinecek duruma gelmesine sebep olmuştur. Bu nedenle, ülkemizde yaşayan canlı türlerinin tespit edilmesi, yaşam alanlarının belirlenmesi, bu alanlar üzerindeki antropojenik baskıların miminize edilerek bu türlerin ve habitatların koruma altına alınması büyük önem arz etmektedir. 11

13 Yaşamın temel kaynağı olan doğayı ve onun zenginliklerini korumak ve sürdürmek tüm insanların ortak görevidir. Hızla kalkınmakta olan dünyada, karmaşık ekolojik süreçler konusundaki bilimsel gelişmeler çok ileri düzeyde olmasa bile, sürdürülebilirliğe geçiş için biyolojik türlerin ve bu türlerin ekosistemlerinin korunması vazgeçilmez bir koşuldur. Doğal kaynakların korunması ve devamlılığının sağlanması, 21. yüzyılda insanlığın en önemli sorunlarından biri olmaya devam etmektedir. Dünya nüfusundaki hızlı artışa karşın, doğal kaynakların hızla tüketilmesi, düzenli yerleşim alanlarının daralması, çevre kirliliği ile ilgili problemler ülkeleri ortak çözüm arama yolunda giderek daha sıkı bir işbirliğine yöneltmektedir. Çevrenin, doğal ve kültürel kaynakların korunması amacıyla yapılan çalışmalar uluslararası sözleşme ve antlaşmalarla hukuki bir zeminde ve bilimsel araştırmaların ışığında yürütülmektedir. Bu bağlamda, Türkiye özellikle son otuz yıl içerisinde biyoçeşitliliğin korunması amacıyla birçok uluslararası sözleşmeye taraf olmuştur. Bu uluslararası sözleşmeler, ulusal mevzuatımızın da yeniden yapılanmasına fırsat oluşturmuş, ülkemizde biyolojik çeşitliliğin korunması yolunda önemli adımlar atılmaya başlanmıştır. Bu alandaki mihenk taşlarından biri, 2013 yılında Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından başlatılan Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme Projesi dir. Bu proje ile, Türkiye nin 81 ilinin karasal ve iç su ekosistemleri biyolojik çeşitlilik envanterleri çıkarılmakta; bu sayede ülkemizin sahip olduğu biyolojik çeşitliliğinin ortaya konulması, korunması, izlenmesi ve gelecek nesillere aktarımı için alınması gereken önlemler ve tedbirlerin belirlenmesi hedeflenmektedir. Bununla birlikte, 2014 yılında Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce düzenlenen Nesli Tehlike Altındaki Türlerin Korunması Stratejisi Eylem Planı Çalıştayı nda Türkiye de bulunan arası bitki ve hayvan türünün varlıklarını sürdürebilmesi için özel koruma tedbirlerine ihtiyaç olduğu belirlenmiştir. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, 2023 yılına kadar bu türlerden en az 100 ü için eylem planı hazırlayarak özel koruma tedbirlerini uygulamayı hedeflemektedir yılı içerisinde 12 tür için Tür Koruma Eylem Planı Projesi yapılmıştır. Bu türlerden biri de Çankırı İli nde yayılış gösteren ve endemik bir tür olan Nezaket kevkesi (Alyssum nezaketiae) dir. Proje 12

14 kapsamında, türün il çapında muhtemel yayılış alanlarının taranması, varsa yeni lokalitelerin belirlenmesi, türün yayılış gösterdiği alanlardaki durumunun belirlenmesi, popülasyonu hakkındaki verilerin derlenmesi ve yeni bilgilerin eklenmesi, karşı karşıya olduğu tehditlerin saptanması ve korunması için gerekli tedbirlerin alınması amaçlanmıştır. Bu bağlamda, kapsamlı literatür ve arazi çalışmaları gerçekleştirilmiş; türün ve yaşadığı habitatların korunması ve sürdürülebilirliğin sağlanması için ilgi gruplarının biraraya gelmesi amacıyla çalıştaylar düzenlenmiş ve nihayetinde tür eylem planı oluşturulmuştur. Anadolu nun Tür Çeşitliliğine Genel Bakış Türkiye, km 2 yüzölçümüne sahip, Avrupa ve Asya kıtalarını birleştiren, coğrafik olarak ve koordinatları arasında yer alan bir kara parçasıdır. Coğrafik ve iklimsel olarak yedi bölgeye ayrılan Türkiye de, bölgeler topoğrafik olarak da birbirinden farklılıklar göstermektedir. Avrupa ya göre daha yüksek bir yükseltiye sahip olan Türkiye de, yüzölçümün yaklaşık yarısı m arasındadır. Türkiye de ortalama yükselti m iken, İç Anadolu da yaklaşık m, Doğu Anadolu da ise 2000 m ye yaklaşmaktadır. Kuzey-güney hattında uzanan yüksek dağlar, bu dağlar arasındaki alçak ve yüksek ovalar, büyük akarsular ve bu akarsuları oluşturan havzalar, değişik şekillerde oluşmuş göller gibi yer şekilleri açısından da zengin bir yapısı vardır. Yer şekillerinin ortaya çıkmasında, yerkabuğunun kıvrılma ve yükselmesiyle gerçekleşen dağ oluşum hareketleri (orojenez), volkanizma ve tektonik faaliyetler etken olmuştur. Türkiye deki yükseltilerin 130 dan fazlası m üzerinde rakıma sahiptir. Bu çok çeşitli yer şekilleri, oluştuğu anakaya ve yaşı itibariyle de zengin bir çeşitlilik arzeder. Haliyle bu kayaçlardan oluşan toprak çeşitliliği de zengin olmaktadır (Avcı, 2014c). Bu doğal şartlar, Anadolu nun habitat çeşitliliğinin de temel nedenidir. Bununla birlikte, bir toprak parçasının sahip olduğu bitki örtüsünü belirleyen en önemli faktörlerden biri de iklimdir. Türkiye, bu bakımdan da hayli önemli bir kavşakta yer almaktadır. Anadolu üzerinde üç farklı iklim tipine bağlı olarak, üç bitki coğrafi bölgesinin etkileri görülür. Anadolu nun kuzeyinde Karadeniz Bölgesi ile Marmara Bölgesi nin bir kısmını etkileyen Avrupa-Sibirya 13

15 14

16 Bitki Coğrafyası Bölgesi; güneyi ve batısında Marmara Bölgesi, Ege Bölgesi ve Akdeniz Bölgesi ile kısmen Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde Akdeniz Bitki Coğrafyası Bölgesi; geriye kalan İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu da İran-Turan Bitki Coğrafyası Bölgesi nin etkileri görülmektedir. Akdeniz ve Avrupa-Sibirya Bitki Coğrafyası Bölgeleri genel olarak orman ve maki bitki örtüsüyle bilinirken, İran-Turan Bölgesi ağaçsız bozkırlarla temsil edilmektedir. Akdeniz ve Avrupa-Sibirya Bölgeleri nde floristik kompozisyon ve bitki örtüsü; yer şekilleri, denize bakan veya içeri bakan kesimler ve yükselti aralıklarına göre değişik vejetasyon katları ve serileri olarak çeşitlilik ve zenginlik arz eder. Anadolu nun büyük kısmını oluşturan bozkırlar yükselti aralıklarına göre ova bozkırı, alçak dağ bozkırı ve yüksek dağ bozkırı olarak sınıflandırılırken; floristik kompozisyonlarına göre dikenli yastık formu (tragagantik) bozkırları, geniş yapraklı (malakofil) bozkırlar, buğdaygil (graminae) bozkırları ve tuzcul (halofitik) bozkırlar olmak üzere topluluklar oluştururlar. Dağların orman üst sınırından sonraki kesimlerinde ise nemli çayırlar görülmeye başlar. Bozkırlar üzerindeki bu çeşitlilikte, oluşumu ve üzerinde yaşayan canlılar itibariyle önemli özelliklere sahip olan jipsli anakayanın etkisi belirgindir (Çetik,1985). Anadolu nun zengin yaşam ortamı çeşitliliğini ve bu çalışmaya esas olan jipsli alanların oluşumunu anlamak için, bir kara parçası olarak Anadolu nun jeolojik yapısı ve gelişimine bakılmalıdır. Etrafı denizlerle çevrili bir yarımada olarak Anadolu nun ortaya çıkışı yaklaşık 35 milyon yıl önce gerçekleşmiştir. Akdeniz in itilmesiyle gerçekleşen Alp Orojenezi (Alp Dağları oluşumu) esnasında Anadolu nun güneyinde Toros Dağları, kuzeyinde Karadeniz Dağları yükselmiştir. Eosen dönemin sonunda gerçekleşen bu olay sonrasında, irili ufaklı birçok havzada iç denizler oluşmuştur. Bu denizel ortamda uzun zaman içinde sığ deniz tortulları, gölsel veya karasal tortullar, volkanik lavlar ve tüf olmak üzere pek çok malzeme çökelmiştir. Anadolu daki linyit yatakları, borat mineralleri, jips ve tuz yatakları, bazı petrol ve doğal gaz birikimleri de bu dönemin eseridir. Çankırı İli nde bulunan kaya tuzu madeni de bu dönemde oluşmuştur. Pliyosen dönemden itibaren jeomorfolojik olaylar karasal koşullarda gelişmiştir. Pliyosen de, iklime bağlı olarak iç denizlerin kurumasının ardından geniş tatlı su gölleri meydana gelmiş, sığ göl depoları oluşmuş ve farklı çökelti kayaçları birikmeye başlamıştır (Avcı, 2014a; Avcı, 2014b; Avcı, 2014c; Avcı ve Avcı 2014b). 15

17 Paleocoğrafik olarak 3. zaman, dünya genelinde ılıman iklimle, geniş tropik ve otlak alanlarda yayılan çiçekli bitkilerle ve buralarda hızla çoğalan zengin memeli türleriyle temsil edilir. 3. zamanın başlarında dünya tarihindeki en hızlı ve aşırı ölçüdeki ısınma dönemi gerçekleşmiştir. Bu zamanın başlarında iklimin sıcak ve bol yağışlı olması nedeniyle tropik ormanlar geniş alanlara yayılırken, yağış neticesi geniş göl ve bataklık havzaları da oluşmuştur. Bu zamanın ortalarından itibaren iklim soğumaya başlamış, karasal vejetasyonda da tropik ormanlar yerlerini daha kurakçıl ormanlara ve orman-bozkır karışımlarına bırakmaya başlamıştır. Çankırı ve çevresinin, 3. zamanın ortalarından itibaren kurak ve karasal iklime sahip olduğu ve bitki örtüsünün de bugün var olana benzer özellikler taşıdığı anlaşılmaktadır. Mevcut göl sistemi karasallıktan gelen kuraklık neticesinde giderek küçülüp yok olmuştur. İşte bu kuruma sahalarında çökelen depoların üst bölümlerinde jips ve türevleri oluşmuştur. Dolayısıyla, Çankırı İli çevresindeki jipsler değişik şekil ve zamanlarda oluşmuş tabakalardır. Sıcak ve kurak bir ortamda suyun hızlı kuruması esnasında çökelen karbonatlı yapılara sülfat tuzlarının da dahil olmasıyla oluşan jips, yumuşak ve çabuk çözünen bir kayaçtır (Avcı, 2014b). Bugün Türkiye de bitki örtüsünün yayılış alanlarını sınırlandıran ve floristik bileşimini etkileyen en dikkat çekici değişimlerin yaşandığı dönem, 4. zaman olarak adlandırılan Kuaterner dir. Çankırı İli ve çevresinin floristik yapısı bu dönemde şekillenirken, dönemin kurak iklim ve jipsli toprak koşulları üzerinde yaşamaya uyumlu olarak neoendemik türler ortaya çıkmaya başlamıştır. Jipse olan dayanıklılık ve isteğine göre Jipsikol ve Jipsofil olarak da isimlendirilen bu bitkilerin yayılış alanları sadece jipsli alanlarla sınırlıdır. Bu alanlarda toprağın kalsiyum iyonlarının değişimi nedeniyle bitki besin maddeleri bakımından fakir olması ve toprakta kimyasal olarak bitkiler için zehir etkisi yapan sülfat iyonlarının fazla olması, bu anakayadan ayrışan topraklarda yaşayan bitkileri stresli koşullara karşı dirençli olmaya zorlamaktadır. Ancak, bu toprakların erken yaz kuraklığı ile başa çıkmada kendine has yapılarının var olmasından ya da bu dönemde suyla ilgili rekabetin azlığından dolayı bazı avantajlarının olduğu da bilinmektedir (Avcı, 2014b). 16

18 Anadolu, bu abiyotik ortam faktörlerinin çeşitliliği sayesinde zengin bir habitat ve tür zenginliğine sahip olmuştur. Bu zenginlik sayesinde botanikçilerin ilgisi Anadolu üzerinde yoğunlaşmış ve Türkiye nin floristik yapısını ortaya koyan çok fazla çalışma yapılmıştır. Türkiye florası üzerine yapılan ilk araştırmalar yılları arasında Türkiye ye gelen Fransız botanikçi Tournefort ile başlamaktadır. Birçok seyyah ve botanikçinin amatör veya bilimsel amaçlı topladıkları bitkiler ve kayıtlar sayesinde birçok tür bu topraklardan tanımlanmıştır. Bu çalışmaların ilerlemesiyle, Türkiye florası ile ilgili ilk eserlerden birisi olan Flora Orientalis, İsviçre li botanikçi E. Boissier tarafından 5 ana ve bir ek cilt olarak yayınlanmıştır (Boiss., ). Bu eserde, Asia minor-küçük asya tabiriyle söz edilen Anadolu ile Filistin, Suriye, Irak ve İran coğrafyalarındaki yaklaşık 6000 kadar türün listesi verilmiştir. Bu eserin ardından, doğrudan Türkiye nin florası ile ilgili yapılmış en önemli eser ortaya çıkmıştır. P.H. Davis editörlüğünde yılları arasında yayınlanan Flora of Turkey and the East Aegean Islands adlı 9 asıl ve 1 ek ciltten oluşan eserle Türkiye florası bir bütün olarak ortaya konmuştur (Davis ve ark ). Davis in eserinin yayınlanmasından önceki süreçte daha çok yabancı araştırmacılar tarafından yürütülen çalışmalar, bu eserle birlikte yerli araştırmacıların da büyük katkısı ile iyice artmıştır. Hatta 2000 yılında çıkan 2. ek cilt bütünüyle yerli botanikçilerin emeğiyle hazırlanmıştır (Güner ve ark., 2000). Ancak, zamanla bu eser de ihtiyaçlara cevap veremez hale gelmiş ve tamamiyle Türk botanikçilerin önderliğinde Resimli Türkiye Florası nın yazımına başlanmış, önce bir kontrol listesi (Güner ve ark. 2012) ve sonra ilk cildi yayınlanmıştır (Güner ve ark., 2014). Türkiye Florası nın 10. cildi itibariyle Türkiye de doğal bitki türü tespit edilmiştir. Bunlardan i endemiktir. Endemizm oranı ise % 30,9 dur (Davis ) yılında basılan 11. cilt itibariyle Türkiye de toplam 163 familyaya ait cins ve doğal tür tespit edilmiştir. Tür ve tür altı düzeyde toplam doğal takson sayısı ve toplam endemik sayısı da 3.708, endemizm oranı ise % 34,5 tir. Bu cilt ile toplam tür sayısı (doğal + kültüvar) ye ve toplam tür ve türaltı takson sayısı da e ulaşmıştır (Güner ve ark.2000, Erik ve Tarıkahya, 2004). 17

19 2012 de yayımlanan Türkiye Bitkileri Listesi ne göre Türkiye de tür ve tür altı bitki taksonu yayılış göstermektedir. Bunlardan u endemiktir. Endemizm oranı ise % 31,82 dir (Güner ve ark. 2012). Türkiye florasına ait bu verilerin Avrupa florası ile karşılaştırılması, Türkiye nin floristik zenginliğinin anlaşılması açısından yerinde olacaktır. Avrupa Kıtası nın tamamında e yakın tür ve tür altı takson bulunurken, endemik tür sayısı civarındadır. Bu sayılara bakıldığında, Türkiye florasının tek başına bütün Avrupa Kıtası ndan hem tür sayısı, hem endemik bitki sayısı hem de endemizm oranı bakımından daha zengin olduğu görülmektedir. 18

20 1.1. Çankırı Hakkında Genel Bilgiler Coğrafya Orta Anadolu nun kuzeyinde, Kızılırmak ile Batı Karadeniz ana havzaları arasında yer alan Çankırı İli, 40 30' ve 41'' kuzey enlemleri ile 32 30' ve 34'' doğu boylamları arasında yer almaktadır. İlin komşuları; batıda Bolu, kuzeybatıda Karabük, kuzeyde Kastamonu, doğuda Çorum, güneyde Ankara ve Kırıkkale dir. Denizden yüksekliği 720 metre olup, Türkiye topraklarının % 0,94 lük bölümünü oluşturan toplam km 2 lik bir alana sahiptir. İç Anadolu Bölgesi nin kısmen Karadeniz Bölgesi ne geçişinde yer almaktadır. Doğu-Batı doğrultusunda uzunluğu 130 km, genişliği ise 80 km dir (Yeğin ve ark., 2011; Çankırı Belediyesi, 2016). Çankırı İli nin; Merkez, Atkaracalar, Bayramören, Çerkeş, Eldivan, Ilgaz, Kızılırmak, Korgun, Kurşunlu, Orta, Şabanözü ve Yapraklı olmak üzere 11 ilçesi bulunmaktadır. Merkez İlçesi nin yüzölçümü km 2 dir Topoğrafya Çankırı İli nin kuzeybatısından gelen Tatlıçay bir kavis çizerek kenti ikiye ayırırken, kuzeydoğusundan gelen Acıçay ve Tatlıçay birleşerek Acısu adını alarak ve Kızılırmak a karışmaktadır (Yeğin ve ark., 2011). a) Dağlar: Çankırı topraklarının yaklaşık % 60'ı dağlar ve yüksek tepelerden oluşmaktadır. İlin kuzey sınırındaki dağlar, aynı zamanda en yüksek kesimini teşkil etmektedir. Kuzey Anadolu Dağları nın ikinci sırasındaki Ilgaz Dağları doğu-batı düzleminde uzanmaktadır. En yüksek noktası m olan söz konusu dağ sırasının üzerinde Küçükhacet Tepesi (2.546 m), Büyükhacet Tepesi (2.587 m), Kulpi (1.980 m), Bulancak (1.935 m), Altunsivrisi (1.934 m) ve Kocadağ (1.763 m) bulunmaktadır. Çankırı ve Kastamonu arasındaki doğal sınırı aynı zamanda il sınırına dönüştüren Ilgaz Dağları, Kurşunlu civarında Sofra Sırtları ve Çerkeş 19

21 yöresinde Doğu ve Çamlıca olmak üzere iki kola ayrılmaktadır. Ilgaz Dağları nın güneyinde ise Çorum ile Kastamonu/Tosya sınırından başlayarak batıya doğru yönelen Erikli, Sarıkaya, Karakaya, Ilısılık, Yapraklı, Doğdu, Taşyakası, Batıbeli ve Dumanlı Dağları, yaklaşık 2000 m yüksekliğe uzanan yeni bir sıra oluşturmaktadır. Bu sıraların daha güneyinde kalan bölgede de Çerkeş-Gerede ve Kızılcahamam sınırı boyunca bir diğer dağ sırası uzanır. Bu sırada Çit, Karataş, Işık, Elden, Aydos, Eldivan ve Bozkır Dağları yer almaktadır. İlin kuzeybatısında ise Karabük ve Bolu ile doğal sınırı oluşturan Hodalca, Elaman ve Eğriova Dağları bulunmaktadır. Kent merkezi civarında yer alan Hıdırlık Kaşı, Meryemana Tepesi ile Sarıdağ ise güneybatı düzleminde uzanan diğer büyüklü küçüklü tepelerle birlikte, ileride Taşyakası, Dumanlı ve Aydos Dağları nı oluşturarak devam etmektedir. Özellikle kentin doğusunda kalan tepeler, kaya tuzu maden rezervlerinden dolayı çıplak görünümlüdür. Kentin etrafındaki vadiler ise yeşillik, bağ ve bahçelerle kaplıdır. b) Ovalar: Çankırı da Kızılırmak Havzası dışında kayda değer önemli ovalar yoktur. Ne var ki bu havzanın da sularının tuzlu olması sulanabilen tarım arazisinin sınırlı olmasına sebep olmaktadır. İldeki ovalar başlıca beş başlıkta incelenebilir: i. Kızılırmak Havzası Ovaları: Bölgenin coğrafi konumuna göre oldukça geniş olan havzanın Çankırı topraklarında kalan bölümü yaklaşık 30 km uzunluğundadır. Havzada batı-doğu doğrultusunda uzanan geniş ova ile bu ovanın kolları, bölgenin en büyük akarsuyu olan Kızılırmak la birleşen çeşitli çay ve derelerin yatakları boyunca kuzeye doğru yaklaşık 25 km uzanmaktadır. Bu ovalarda her türlü tarıma uygun alüvyonlu topraklar bulunmaktadır. ii. Devrez Çayı Çevresindeki Ovalar: Söz konusu ovalar Kurşunlu nun güneyinden başlayıp Devrez Çayı boyunca uzanarak Ilgaz İlçesi çevresinde genişleyen ovalardır. Ilgaz'a kadar yaklaşık 2 km lik dar bir şerit çizen bu ovalar, buradan itibaren genişlemeye başlar. Devrez Çayı nın suladığı bu ovalarda da her türlü tarıma uygun alüvyonlu topraklar bulunmaktadır. iii. Tatlıçay Çevresindeki Ovalar: Bu bölgedeki ovalar Tatlıçay ve Korgun Çayı nın birleşme noktasında olup, söz konusu çay sularının tuzlu olması sebebiyle tarıma yönelik sulama yapılmamaktadır. 20

22 iv. Orta İlçesindeki Ova: İlçe dahilinde bulunan ve doğudan batıya doğru uzanan ova 15 km uzunluğunda ve yaklaşık 2 km genişliğindedir. v. Çerkeş Ovası: Oldukça küçük sayılabilecek ova alüvyonlu topraklarla kaplıdır. c) Yaylalar: Dağların hakim olduğu il arazisinde yayla tanımına uygun arazilerin sayısı pek fazla değildir. Genel arazinin yaklaşık % 2,5-3 ünü oluşturan bu yaylalar ise Ilgaz Dağları üzerinde bulunan Mülayim, Kırkpınar ve Yapraklı Yaylası ile Taşyakası, Aydos ve Dumanlı Dağları üçgeninde bulunan Sanı, Eldivan, Aydos, Karapazar ve Aliözü yaylalarıdır. Yaylaların bitki örtüsü ve ekolojik yapıları, özellikle dağ turizmi ile yürüyüş sporu için son derece uygundur. d) Akarsular: İl sınırları içindeki akarsuların en büyüğü, aynı zamanda Türkiye nin en uzun nehri olan Kızılırmak tır m 3 /sn lik debisi olan nehrin yaklaşık 30 km lik bölümü Çankırı sınırları içinde kalmakta ve geçtiği bölgedeki tarımsal araziyi sulamaktadır. Ankara nın Kızılcahamam İlçesi nden doğarak Orta, Kurşunlu ve Ilgaz ın topraklarını sulayan Devrez Çayı ise 211 km uzunluğunda ve 8.9 m 3 /sn lik debiye sahiptir. Önemli bir kolu da kent merkezinden geçen Tatlıçay (Acıçay la birleşerek) 96 km uzunluğunda olup sularının tuzlu olmasından dolayı yararlanılan bir akarsu değildir. Terme Çayı yada kaynağındaki ismiyle Şabanözü Çayı, Çankırı-Ankara sınırını çizdikten sonra Acıçay'la birleşir. Gerek bulunduğu konum, gerekse akışı açısından sulamaya ve tarıma uygun olan Uluçay, Kurşunlu ve Çerkeş'ten gelen küçük çaylarla beslenmektedir. Oldukça hızlı akışı olan ve Uluçay la birleşen Melan (Soğanlı) Çayı ise ilerleyen kesimlerinde Filyos Irmağı na karışmaktadır. Karasal iklimin tüm özelliklerinin görüldüğü ilde, akarsuların akış miktarlarında meteorolojik değişimlere paralel olarak düzensizlikler görülmektedir. Yazları bazı sularda azalma görülürken, irili ufaklı bazı dere ve çaylar tamamen kurumaktadır. Bu durumun tersine, ilkbahar ve sonbaharda ise dere ve çaylarda su miktarının artarak ortalamaların üzerine çıktığı gözlemlenmektedir. Eskiden ciddi can ve mal kayıplarına yol açan taşkınların, son yıllarda alınan önlemler sayesinde tehlike oluşturmadığı bilinmektedir. 21

23 e) Göller: Çankırı sınırları içinde önemli büyüklükte bir göl bulunmamaktadır. İl sınırları içerisinde Kamış, Hacılar, Uzun, Bozyaka, Yayla, Hasır, Dumanlı, Pazar, Büyük, Dipsiz, Çöp, Bakkal, Gül, Sülük, Kadıgil isimlerinde göller bulunmaktadır. Çankırı da, tarım ve hayvancılığa yönelik olarak yapılmış bulunan Eldivan-Seydi, Karadere, Saray, Şabanözü, Mart, Karaören, Kurşunlu-Dumanlı, Korgun-Maruf, Yapraklı-Gürgenlik gibi göletler yer almaktadır. Ayrıca, 53 milyon m 3 hacminde ve net hektar alanı sulayabilen Güldürcek Barajı da il sınırları içerisindedir İklim Çankırı İli nin iklim bilgileri, Meteoroloji Genel Müdürlüğü Çankırı İstasyonu nun uzun yıllara dayalı rasatlarına göre hesaplanmıştır (Akman, 1999; Anonim, 2016). Bu verilere göre Çankırı İli nde yıllık ortalama sıcaklık C dir. Ortalama en yüksek sıcaklık temmuz ve ağustos aylarında görülmektedir ve 31 C dir. Aylık ortalama düşük sıcaklıklar ocak ve şubat ayında görülmektedir ve -4.1 C ile -3,2 C dir. En yüksek sıcaklık 2000 yılı temmuz ayında 42,4 C; en düşük sıcaklık ise 1973 yılı ocak ayında -24 C olarak ölçülmüştür. Çankırı da yıllık ortalama yağış miktarı 411,2 mm dir. Yağışın en fazla olduğu ay 55,4 mm ile mayıs ayıdır. Yağışın en az olduğu ay ise 17,2 mm ile eylüldür. Yıllık ortalama nisbi nem % 66,05 dir. Ortalama nisbi nemin en yüksek olduğu aylar ocak (% 79,1) ve aralık (% 79,4) aylarıdır. En düşük olduğu aylar ise temmuz (% 53,59) ve ağustos (% 54,3) aylarıdır. Nisbi nem, ortalama sıcaklığın düşük olduğu aylara yüksek, ortalama sıcaklığın yüksek olduğu aylarda düşüktür. Rüzgar genelde kuzey ve batı yönlerinden ortalama 20 km hızla eser. Çankırı İli nde en hızlı rüzgârlar mart ayında 42 m/sn ile kuzeyden esmektedir. Bir bölgenin iklimsel verilerinin önemi, bölgedeki canlıların yaşamını etkilediği şekli olan biyoiklimsel yönüyle ortaya çıkar. Bu sonuçlara göre bölge yarı kurak Akdeniz İklimi ne 22

24 sahiptir. Bu iklimin vejetasyon açısından en önemli özelliği, belirgin bir kurak devrenin bulunması ve bu devrede yüksek sıcaklık ile birlikte görülen çok az miktardaki yağıştır. İklim diyagramına (Şekil 1) bakıldığında bölgede belirgin ve şiddetli bir yaz kuraklığının olduğu görülmektedir (Sağıroğlu, 1998). Şekil 1 Çankırı İli İklim Diyagramı Tablo 1 Çankırı İli Ortalama İklimsel Verileri Çankırı İstasyonu Aylar Yıllık Ortalama Sıcaklık o C -0,6 1,1 5, , ,9 5,6 1,5 11,25 Ortalama Yağış Miktarı (mm) 42 34, , , ,4 411,2 En Kuvvetli Rüzgâr Yönü S S-SW N S S NW N W-SW NW N-NW NW N-NW Rüzgar Hızı (m/sec) 30 21, , , ,8 Ortalama Nem (%) 79 74, , , ,4 66,05 23

25 Jeoloji Çankırı İl Merkezi nin bulunduğu bölge 3. jeolojik zamanda meydana gelmiş Oligosen-Eosen yaştaki jipsli (alçıtaşı) serilerden oluşmuştur. Bu seri kuzeydoğuda Yapraklı İlçesi, güneydoğuda Kızılırmak, güneyde Ankara il sınırı ve güneybatıda Eldivan İlçesi nin sınırladığı geniş bir alana yayılmıştır. Değişik taşlı tortulların yer aldığı yörede püskürük ve başkalaşım kayaları da görülür. Dumanlı Dağ, Kurşunlu, Ilgaz ve Çubuk bölgelerini içine alan Galatya Masifi Mezozoyik yaştadır. Genellikle andezit bileşiminde lav ve konglomeralardan oluşur. Andezit püskürmeleri asıl olarak Miyosen de, bir bölümü de Pliyosen de olmuştur. Galatya Masifi nin lav ve tüfleri, Ilgaz-Kurşunlu Neojen Havzası ndaki Miyosen tabakalar arasındaki boşlukları doldurur. Aynı masif içerisinde bulunan Orta İlçesi toprakları, çakıl kum ve mil gibi akarsu tortuları ile örtülmüştür. Batıda Çerkeş den başlayarak Kurşunlu ve Ilgaz a kadar süren alanlarda, alt tabakaları tüflü ve marnlı Neojen serisi vardır. Aynı seri Şabanözü İlçesi nin güneyini de kaplar. Bu oluşumun üst kesimleri kumlu ve killidir. Ilgaz İlçesi nin kuzeybatısındaki Ödemiş Köyü yöresi ile Yapraklı İlçesi nden Ankara il sınırlarına kadar olan alanlar Mezozoik (2. zaman) yaştaki oluşumlarla kesildikten sonra, Karabük İli ne bağlı Eskipazar İlçesi nin doğusuna kadar olan kesimde yerini flişlere bırakır. Kaim ve sürekli seriler durumundaki Kretase flişleri, kumlu ve killi şistler ve kalkerlerden oluşmuştur. Ilgaz İlçesi nin kuzeydoğusu ve doğusu ise, metamorfik kayaçların yayılım alanlarıdır. Bu kayaçlar genellikle Paleozoik, Kretase ya da Jura yaşlı oluşumlardır (Ketin, 1962; Yeğin ve ark. 2011; Tekkaya ve ark., 1975; Sevin ve ark. 2011). Çankırı İli ve çevresindeki jips oluşumları, 3. zamanda bölgede oluşan geniş ve sığ deniz ve tatlı su gölü sistemlerinin kuruması esnasında gerçekleşen çökelmelerle meydana gelmiştir. Neojen gölünün sınırları kuzeyde Hançılı, güneyde Kalecik, kuzeydoğuda Hamzalı, doğuda Çankırı İl Merkezi, güneybatıda Kızık Köyü ne kadar uzanır. Bölgede Eosen yaşlı, kızıl kumtaşlı konglomera ve jips oluşumları bulunurken, üstünde uyumsuz olarak Miyosen yaşlı kırmızı ve yeşil renkli karasal çökeller bulunur. Çandır formasyonu olarak adlandırılan birim Çankırı ve Ankara arasında kırmızı ve yeşil marndan oluşan, içinde kil, kumtaşı, ince kum ve bol kireçtaşı da içeren, 150 m kalınlığında, iki seviyede incelenen bol fosilli bir birimdir. Günümüzde 24

26 mevcut jipsli sahaları oluşturan birim ise Pliyosen yaşlıdır. Bu birim iki kısımda incelenebilir: i. Kırmızı, beyaz marnlı-jipsli birim: Ankara - Çankırı yolunun doğusunda, m kalınlığında, kırmızı veya beyaz renkli, killi, ince kumlu, kireçtaşlı, jipsli ve marnlıdır. ii. Kırmızı ve beyaz marn, kumtaşı birimi: Ankara-Çankırı yolunun batısında, m kalınlığındadır. Neojen gölü Orta Miyosen ve Alt Pliyosen olarak iki aşamada açıklanabilmektedir. i. Orta Miyosen Gölü: Sınırları kısmen bilinmektedir. Tatlı su rejiminin sürdüğü Pliyosende, Pliyosen oluşumları Orta Miyosen çökellerini örttüğünden gölün kesin sınırları çizilememektedir. Bölgede karasallaşma ilk kez Orta Miyosen de başlamış, Orta Miyosen in üstüne doğru büsbütün karasal rejim egemen olmuştur. Gölün kuzeydoğusunda bulunan tortulların linyitli olması, bu bölgenin gölün sığ ve bataklık kısımlarını oluşturduğunu göstermektedir. İlk önceleri bu gölün bir tatlı su gölü olduğu, göl tortulları içinde bulunan tatlı su kabuklularından anlaşılmaktadır. Çandır Köyü nün Hırsızderesi Bölgesi nde bulunan omurgalı fauna topluluğunun çoğunluğu bölgenin bozkır iklimine sahip olduğunu gösteriyorsa da, bunların arasında savan faunası temsilcilerinin de bulunması çevrede seyrek ağaçlı ve bol otlu savan tipi bitki örtüsünün de varlığını göstermektedir. Bu devrin sonuna doğru jipslerin oluşması, devrin sonuna doğru az yağışlı ve kurak bir iklimin egemen olmaya başladığını ortaya koymaktadır. Bunun sonucu olarak da gölün suları çekilmiştir. Gölün kuzeydoğusunda, kırmızı yeşil marnlar üzerine gelen ve onlarla karışık durumda bulunan andezit tüflerinin varlığı, gölün gelişiminin son safhalarına doğru bu bölgede volkanik olayların arttığını açıklamaktadır. İİ. Alt Pliyosen Gölü: Bu gölün çökelleri bölgede geniş yayılım gösterirler ve sınırları daha belirgindir. Pliyosen gölünde, doğu kısımda, sırasıyla tabanda yeşil renkli, killi, ince kumlu, marnlı bir birim; bunun üstünde kırmızı marnlı bir birim; bunun üstünde kırmızı marnlı, jipsli, killi, kumlu ve beyaz renkli bir birim ve en üstte ise tabakalar halinde jipsler vardır. Gölün doğusunda hakim olan jips batıda hemen hemen hiç oluşmamıştır. Çünkü bu bölgede serpantin eşikleri dolayısıyla göle ulaşan tatlı akarsu ve derelerin etkilerinin olduğu 25

27 düşünülebilir. Pliyosen gölünün ilk aşamasındaki çökellerde bulunan omurgalı fauna ile kabuklular, bu aşamada iklimin canlıların yaşamına uygun olduğunu, son aşamalarında ise, jipslerin tabakalar halinde çökelmesiyle artık tam bir kurak iklimin egemen olduğunu açıklar. Pliyosen gölünün en derin yerleri Hasayaz ve Termeçay Havzası arasındadır, çünkü en kalın Pliyosen çökelleri bu bölgede bulunmaktadır. Gölün linyit oluşumlarını kapsayan kısımları ise bataklık ve sığ yerlerdir. Alt Pliyosen çökellerinde ters faylar ve yatık senklinallerin oluşması (Terme-Yeniköy, Eskiköy dere yatağı dolaylarında) bu devirde tektonik hareketlerin arttığını ve dolayısıyla topografyanın engebe kazandığını ortaya koymaktadır. İzmir-Ankara-Erzincan zonu boyunca görülen ve örtü kayaları olarak adlandırılan jips, tüm 3. zaman boyunca değişik dönemlerde gerçekleşen çökelmelerle farklı kayaç formasyonları oluşturmuştur. Çankırı İl Merkezi ve çevresinde öne çıkan jips kayaçları Bayındır formasyonu (Üst Miyosen milyon yıl), Kızılırmak formasyonu (Üst Miyosen 5-15 milyon yıl) ve Bozkır Formasyonu (Alt Pliyosen 5 milyon yıl) olarak adlandırılır. Bayındır Formasyonu (Tmb): Bu birim jips, çamurtaşı, kumtaşı ardışımından oluşur. Genel olarak jips kayaları arasına çamurtaşları ve kumtaşları ara seviyeler olarak yerleşmiştir. Jipslerin su alıp şişmesi kıvrımlaşmaya yol açmıştır. Bu formasyon, kapalı bir havzadaki gölsel çökelleri yansıtır. Bu tür havzalarda kurak ve yarı kurak dönemde evaporitler; yer yer yağmurlu ve ılıman iklimde de masif kiltaşı, laminalı kumtaşı ve masif kumtaşı çökelmiştir. Kızılırmak formasyonu (Tmk): Çamurtaşı-kumtaşı-çakıltaşı birimlerinin karışımından meydana gelir. Bu birim kapalı bir havzada gelişen alüvyon yelpazesinin yakınca ve uzakça kesimlerini yansıtır. Uzaklığa göre molozdan kuma kadar değişik boylanmalı tabakalar oluşmuştur. Bozkır formasyonu (Tplb): Jips, çamurtaşı, kumtaşı, tüf ardışımından oluşan birim 1975 yılında tanımlanmıştır. Birim, Çankırı İli güney ve kuzeyi ile Yapraklı yolu boyunca bir hilal şeklinde ilerler. Beyaz-sarımsı renkteki tabakalanmalı, küçük ve yer yer iri kristalli jipslerden oluşur. Bu birim, iklimsel değişiklikleri yansıtan kapalı evaporitik göllerde oluşmuştur. 26

28 Şekil 2 Çankırı İli Jeoloji Haritası: Bozkır Formasyonu (Tplb): Jips, çamurtaşı, kumtaşı, tüf; Kızılırmak Formasyonu (Tmk): Çamurtaşı, çakıltaşı, kumtaşı; Bayındır Formasyonu (Tmb): Çamurtaşı, kumtaşı, jips; Değim Formasyonu (plqd): Çakıltaşı, çamurtaşı; Ofiyolit (Mof): Serpantinleşmiş, ultramafiler, gabro, diyaboz, spilit ve pelajik çözeltiler; İncik formasyonu (Toi): Çakıltaşı, kumtaşı, çamurtaşı, tüf, tüfit; Yaylacık Formasyonu(JKy): Az metamorfik şist, metavolkanit ve çakıltaşı, silttaşı, kumtaşı, çamurtaşı, killi kireçtaşı; Qal: Alüvyon 27

29 Toprak İl genelinde değişik yapıda topraklar bulunmaktadır. Topoğrafik olarak engebeli bir arazi yapısına sahip ilde, topraklar erozyon tehdidi altındadır. Merkez, Şabanözü, Orta, Çerkeş ve güneyde bulunan ilçelerde hektar civarındaki alanda şiddetli erozyon görülmektedir. İlde görülen iklim ve jeolojik yapı farklılıkları ile vejetasyondaki çeşitlilik değişik özelliklere sahip toprakların oluşumunu sağlamıştır (Anonim, 2008; Yeğin ve ark., 2011). İlin ana toprak grupları: a) Alüvyal Topraklar: Yüzey sularının tabanlarında ya da etki alanlarında akarsularca taşınıp yığılmış genç sedimentler üzerinde yer alan düz yada düze yakın az eğimli yerlerdeki genç topraklardır. Kızılırmak Havzası, Devrez Çayı çevresindeki ovalar, Tatlıçay ın yatağı, Melan Çayı çevresi ve Çerkeş Ovaları bu topraklarla kaplıdır. b) Kolüvyal Topraklar: Yüzeysel akımla ya da derelerin kısa mesafelerden taşıyarak eğimin azaldığı yerlerde bıraktıkları maddelerle oluşmuş genç topraklardır. Orta İlçesi ve çevresinde doğal eğimin % 2 yi aştığı ovalık alanlar bu topraklarla kaplıdır. c) Kestane Renkli Topraklar: Derinlikleri fazla, çeşitli toprak katlarından oluşan yaşlı topraklardır. Çerkeş İlçesi nin batısı ve doğusu ile Kurşunlu nun güney kesimi dışındaki tüm yöreler bu topraklarla kaplıdır. Doğal bitki örtüsü, kısa ve uzun otlarla çalılardan ve seyrek ağaçlardan oluşmaktadır. d) Kahverengi Orman Toprakları: Genç topraklar ile yaşlı topraklar arasında kalan bu topraklar yüksek oranda kireç içeren ana maddeler üzerinde gelişmiştir. Toprağın üst katı gözenekli ve kalıntılı bir yapıdadır. Çerkeş in kuzeyinde kestane renkli topraklardan sonra başlayan alanlar ile ilin kuzeyinde kahverengi topraklardan sonra başlayan alanlar bu tür topraklarla kaplıdır. Doğal bitki örtüsü, kışın yaprağını döken ağaç ve çalılardır. e) Kireçsiz Kahverengi Orman Toprakları: Toprağın üst katı iyi oluşmuş ve gözenekli bir yapı gösterir. Minerallerden ayrı ya da az karışmış durumda asit karakterli organik maddeler içerir. Çerkeş ve Ilgaz İlçeleri nin güneyi ile Orta İlçesi nin batısı bu tür topraklar ile kaplıdır. f) Kahverengi Topraklar: Yaşlı topraklardır. Şiddetli erozyon nedeniyle toprak katlarında yüksek miktarda kalsiyum birikmektedir. Toprağın üst katı belirgin gözenekli yapıdadır. Orta 28

30 derecede organik madde içerir. Şabanözü İlçesi çevresi bu topraklarla kaplıdır. Doğal bitki örtüsü kısa ya da orta boylu otlar ve çayırlardır. Bu ana toprak grupları dışında, il topraklarının çeşitli yerlerine dağılmış durumda kumlu, çakıllı, molozlu, ırmak ve taşkın yatakları ile çıplak kayalıklar bulunmaktadır. Şekil 3 Çankırı İli Toprak Haritası 29

31 Flora Çankırı İli sınırlarında Türkiye Florası nın ilk 10 cildinin kayıtlarına göre 52 familyaya ait 357 si tür olmak üzere 360 adet takson bulunurken, bu türlerden 119 tanesi endemiktir (Davis, ). Çankırı sınırlarında yapılan floristik çalışmalarda; Sağıroğlu na göre Karlık Tepe ve çevresinde 57 si endemik 265 takson, Duran ve Duman a göre Dumanlı Dağı ve çevresinde 35 i endemik 408 takson, Mutlu ya göre Yapraklı İlçesi ndeki ormanlarda 62 si endemik 417 takson, Pehlivan a göre Ilgaz Dağı Milli Parkı florasında 101 i endemik 630 takson, Ertuğrul a göre Korubaşı Tepe ve civarında (Çankırı-Eldivan arası) 63 ü endemik 357 takson, Erdoğan a göre Kabalı Dağı ve çevresinde (Çerkeş) 252 takson bulunmuştur (Sağıroğlu, 1998; Duran & Duman, 1996; Mutlu, 2006; Pehlivan, 2007; Ertuğrul, 2011; Erdoğan ve ark. 2008). İl genelinde yapılan bir mera etüdü çalışmasında ise 378 tür bulunmuştur (Şahin ve ark., 2015). Tüm bu çalışmalar ildeki floristik çeşitlilik potansiyelini ortaya koymaktadır. Bununla birlikte, Çankırı çevresinden 12 kadar yeni tür ve yeni kayıt da bilim dünyasına tanıtılmıştır (İpek, 2012; Şahin ve ark. 2015; Sağıroğlu ve ark. 2013). Yapılan bu flora çalışmalarıyla Çankırı genelinde bulunan tür sayısının in üzerinde olduğu tahmin edilmektedir. Çankırı İli nde ve özellikle jipsli topraklarında yaşayan endemik bitkilerden bazıları öne çıkmaktadır. Bu türler jipsli alanlara özgü olmaları, Alyssum nezaketiae Aytaç & H.Duman ile birlikte bulunmaları, küçük alanlarda az sayıda birey ve populasyonla bilinmeleri, mevcut tehdit ve faaliyetlerin de etkisiyle nesilleri tehlike altında olan, gelecekte yok olma tehlikesi yaşamaları nedeniyle koruma faaliyetlerine konu olması gereken türlerdir. Alyssum nezaketiae Aytaç & H.Duman türü ve yaşam alanları bütüncül olarak korunduğunda bu türler de korunmuş olacaktır. Üstelik bu türlerden bazıları adlarını Çankırı nın mitolojik isminden almaktadır. Bu türler; Chrysocamela elliptica (Boiss.) Boiss., Tanacetum germanicopolitanum (Bornm. & Heimerl) Grierson, Gypsophila germanicopolitana Hub.-Mor., Gypsophila simonii Hub.-Mor., Gypsophila parva Bark., Reseda germanicopolitana Hub.-Mor. subsp. germanicopolitana, Onobrychis germanicopolitana Hub.-Mor. & Simon, Centaurea germanicopolitana Bornm., Linum mucronatum Bertol. subsp. gypsicola Davis, Asperula bornmuelleri Velen., Astragalus germanicopolitanus Bornm. dur. 30

32 Nezaket kevkesi (Alyssum nezaketiae) türü, özel alan tercihi olan bir türdür. Bu nedenle yetişme ortamındaki diğer türlerin de kendisi gibi seçici olmaları doğaldır. Bununla birlikte bu alanlarda toprağın durumuna göre (derinlik, organik madde miktarı, humus oluşumu, tarımsal olarak işlenmişlik, akıntı toprakları vb.) habitatların yapısı da değişmektedir. Türün doğrudan yetiştiği alan çevresindeki komşu habitatlarla birlikte değerlendirildiğinde, habitat tercihi bakımından hoşgörüsü yüksek birçok türün floristik yapıya dahil olduğu görülmektedir. Bu farklı türler, değişik bitki toplulukları oluşturmakla birlikte hem doğrudan jipsli sahaların hem de yakın çevrelerinin floristik durumunu yansıtmaktadır. Bu nedenle, buradaki floristik yapı bir bütün olarak liste halinde verilmiştir. Bu türler hem çalışma esnasında tarafımızdan gözlenip tayin edilen türler, hem de yakın çevrede yapılan floristik çalışmalardan derlenen türlerdir (Sağıroğlu, 1998; Ertuğrul, 2011). Tablo 2: Çalışma Alanında Tespit Edilen Diğer Bitki Türleri No Türler Endemizm 1 Achillea gypsicola Hub.-Mor. Endemik 2 Adonis aestivalis L. subsp. aestivalis - 3 Trachynia distachya (L.) Link - 4 Achillea phrygia Boiss. & Balansa Endemik 5 Aegilops markgrafii (Greuter) Hammer - 6 Aegilops umbellulata Zhuk. - 7 Ajuga chamaepitys (L.) Schreb. subsp. chia(schreb.) Arcang. - 8 Ajuga salicifolia (L.) Schreb. - 9 Alhagi pseudalhagi (M. Bieb.) Desv. ex B. Keller & Shap Alkanna orientalis (L.) Boiss. var. orientalis - 11 Allium flavum L Alyssum blepharocarpum T.R.Dudley & Hub.-Mor. Endemik 13 Alyssum dasycarpum Stephan ex. Willd Alyssum desertorum Stapf. var. desertorum - 15 Alyssum linifolium Stephan ex. Willd. var. linifolium - 16 Alyssum nezaketiae Aytaç&H.Duman Endemik 17 Alyssum pateri Nyár. subsp. pateri Endemik 18 Amygdalus orientalis Mill Anthemis cretica L Artemisia santonicum L Asparagus officinalis L. - 31

33 No Türler Endemizm 22 Asperula bornmuelleri Velen. Endemik 23 Asperula glomerata (Bıeb.) Griseb. subsp. condensata (Ehrend.) Ehrend. var. condensata - 24 Astragalus germanicopolitanus Bornm Astragalus karamasicus Boiss. & Balansa - 26 Astragalus lydıus Boiss Berberis vulgaris L Botriochloa ischaemum (L.) Keng - 29 Bromus tomentellus Boiss Bungea trifida (Vahl) C.A. Mey Campanula pinnatifida Hub.-Mor. var. germanicopolitana Hub.-Mor. Endemik 32 Cardaria draba (L.) Desv. subsp draba (L.) Desv Centaurea carduuıformis DC. subsp. carduiformis Endemik 34 Centaurea patula DC Centaurea virgata Lam Chondrilla juncea L. var. juncea - 37 Chrysopogon grillus (L.) Trin Consolida regalis Gray subsp. paniculata (Host) Soó - 39 Convolvulus arvensis L Convolvulus holosericeus M. Bieb. subsp. holosericeus - 41 Crambe tataria Sebeök var. tataria - 42 Crepis foetida L. subsp. rhoeadifolia (Bieb.) Ćelak - 43 Cruciata taurica (Pall. ex. Willd.) Ehrend Cynodon dactylon (L.) Pers var. villosus Regel - 45 Dactylis glomerata L Echinaria capitata (L.) Desf Erodium ciconium (L.) L Her Eryngium campestre L Erysimum crassipes Fisch. & C.A.Mey Euphorbia macroclada Boiss Euphrasia pectinata Ten Fumana paphlagonıca Bornm. & Janch. Endemik 53 Galium incanum Sm. subsp. elatius (Boiss.) Ehrend Galium verum L Genista albida Willd Genista sessilifolia DC Globularia orientalis L Glycyrrhiza glabra L. var. glandulifera (Waldst. & Kit.) Regel & Herder - 59 Gypsophila eriocalyx Boiss. Endemik 32

34 No Türler Endemizm 60 Gypsophila pallida Stapf - 61 Gypsophila parva Barkoudah Endemik 62 Haplophyllum thesioides (Fisch. ex DC.) G. Don - 63 Hedysarum varium Willd Helianthemum canum (L.) Baumg Helianthemum germanicopolitanum Bornm. Endemik 66 Helianthemum nummularium (L.) Mill Inula aucherana DC Jurinea consanguinea DC Jurinea pontica Hausskn. & Freyn ex Hausskn. Endemik 70 Jurinea stoechadifolia (M. Bieb.) DC Kochia prostrata (L.) Schrad Koelaria cristata (L.) Bertol Lappula barbata (M. Bieb.) Gürke - 74 Leontodon asperrimus (Willd.) Endl Linum flavum L Linum hirsutum L. subsp. pseudoanatolicum P.H. Davis Endemik 77 Linum mucronatum Bertol. subsp. gypsicola P.H. Davis Endemik 78 Marrubium parviflorum Fisch. & C.A.Mey Melilotus officinalis (L.) Desr Minuartia anatolica (Boiss.) Woronow var. arachnoidea McNeill Endemik 81 Moltkia caerulea (Willd.) Lehm Morina persica L Nigella arvensis L. var. glauca Boiss Noaea mucronata (Forssk.) Asch. & Schweinf Odontites glutinosa (M. Bieb) Benth - 86 Onobrychis germanicopolitana Hub.-Mor. & Simon Endemik 87 Onobrychis oxyodonta Boiss Paracaryum ancyritanum Boiss. Endemik 89 Phlomis armeniaca Willd. Endemik 90 Picris strigosa M. Bieb. subsp. strigosa - 91 Prangos meliocarpoides Boiss. var. meliocarpoides Endemik 92 Reichardia glauca V.A. Matthews - 93 Resade germanıcopolitana Hub.-Mor. Endemik 94 Reseda lutea L. var. nutans Boiss Rosa canina L Salvia cryptantha Montbret & Aucher ex Benth. Endemik 97 Salvia tchihatcheffii (Fisch. & C.A.Mey.) Boiss. Endemik 33

35 No Türler Endemizm 98 Sanguisorba minor Scop. subsp. muricata (Spach) Brig - 99 Scabiosa argentea L Scabiosa rotata M.Bieb Scorzonera mollis M. Bieb. subsp. szowitzii (DC.) D.F. Chamb Scutellaria orıentalis L Sideritis montana L Stipa holosericea Trin Stipa lessingiana Trin. & Rupr Taeniatherum caput-medusae (L.) Nevski subsp. crinitum (Schreb.) Melderis Tanacetum germanicopolitanum (Bornm. & Heimerl) Grierson Endemik 108 Teucrium polium L Thesium billardieri Boiss Thymus leucostomus Hausskn. & Velen. var. gypsaceus Jalas Endemik 111 Thymus sipyleus Boiss. subsp. rosulans (Borbás) Jalas Tragopogon pterodes Panć Veronica multifida L Vinca herbacea Waldst. & Kit Viola occulta Lehm Xeranthemum inapertum (L.) Mill Ziziphora tenuior L. - 34

36 2. TÜR HAKKINDA GENEL BİLGİLER Nezaket kevkesi (Alyssum nezaketiae), ilk olarak Prof. Dr. Hayri Duman tarafından Çankırı- Kastamonu yolu üzerinde bulunan Kenbağ Mevkii nden 1995 yılında toplanmıştır. Aynı yerde 1998 yılında Sağıroğlu tarafından yapılan yüksek lisans çalışmasında da bu türe ait bireylere rastlanmıştır. Yapılan araştırmalara göre bilimsel kaynaklarda bu bitkiye dair herhangi bir bulguya rastlanamayınca yeni bir tür olduğuna kanaat getirilmiştir. Bitki bilim dünyasına 2000 yılında Gazi Üniversitesi Fen Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Hayri Duman ve Prof. Dr. Zeki Aytaç tarafından tanıtılmıştır (Aytaç & Duman, 2000). Bu yayında, yalnızca Çankırı- Kastamonu yolu üzerinde yer alan Kenbağ Mevkii nde, bilinen az sayıda bireyden oluşan küçük bir populasyondan bahsedilmiştir. Uzunca bir süre bu türe ait başka bir bulgu elde edilmemiştir yılında Bağbahçe Magazin adlı popüler bir dergide, tür hakkında bilgi ve resim içeren tanıtıcı bir makale yayınlanmıştır (Vural & Şahin, 2012). Vural ve Şahin, 2013 yılında gerçekleştirilen biyoçeşitlilik sempozyumunda, bitkinin Çankırı-Ankara yolu, Ballıca Mevkii nden de toplandığını bildiren bir çalışmayı sunmuşlardır (Vural ve Şahin, 2013 ). Şahin ve ark. tarafından Çankırı Karatekin Üniversitesi nde, Çankırı çevresinde yaşayan bazı endemik bitkilerle ilgili bir bilimsel araştırma projesi (BAP) sürdürülmektedir (Şahin ve ark., 2015). Çankırı yerel kaynakları ve bilim dünyasında, bunların haricinde türe ait herhangi bir bilgi ve bulgu bulunmamaktadır. Bununla birlikte, hakkında çok az şey bilinen bu güzel ve gösterişli nadir türe ilişkin tür koruma eylem planı çalışmasının yapılması çok önemli bir adım ve kazançtır. Bu proje ile tür hakkında yeni bulgulara ulaşılmış, az miktarda olduğu zannedilen bitkinin aslında bilinenden çok daha geniş bir sahada yayılış gösterdiği ve iyi sayılabilecek bir populasyon yoğunluğuna sahip olduğu anlaşılmıştır. Ancak, çalışma süresince elde edilen bu bulgular, tür hakkında sahip olunan bilimsel bilginin ne kadar yetersiz olduğunun ortaya çıkmasını sağlamış ve korunması adına daha dikkatli olunması gerektiğini göstermiştir. 35

37 2.1 Türün Biyolojisi Sistematik Sınıflandırma Alem Şube Sınıf Altsınıf Takım Familya Cins Tür : Plantae : Spermatophyta : Angiospermae/ Magnoliopsida : Dilleniidae : Brassicales : Brassicaceae : Alyssum : Alyssum nezaketiae Aytaç & H.Duman Şekil 4 Nezaket kevkesi (Alyssum nezaketiae, Aytaç & H.Duman) 36

38 Familya: Brassicaceae (Cruciferae), Hardalgiller-Turpgiller Otsu, nadiren küçük çalımsı bitkilerdir. Yapraklar almaşlı dizilmiş, nadiren karşılıklıdır. Yaprak sapı tabanın iki yanında, kulakçık yoktur (stipulsuz). Erkek ve dişi organ genellikle aynı çiçek içindedir (hermafrodit). Çiçek 2 simetrili, çiçek örtüsü ve erkek organlar (stamenler) çiçek tablasına (reseptakulum) ovaryumdan daha aşağı bir seviyede bağlıdır (hipogin). Çanak yapraklar (sepal) 4 adet, ayrı ayrı, 2 karşılıklı çapraz çift şeklinde dizilir (decussate). Taç yapraklar (petal) 4 adet, ayrı ayrı, genellikle tabana doğru daralır, çanak yapraklarla (sepal) karşılıklıdır. Erkek organ (stamen) genellikle 6 adet, 2 halka şeklindedir, dıştaki 2 tanesi içteki 4 taneye göre daha kısadır (tetradinam), erkek organ (stamen) nadiren 4 ya da 2 adet olabilir, erkek organ sapları (filament) genellikle kanatlı, tırnak şeklinde çıkıntılara sahip (apendeyç) ya da dişlidir. Erkek organların (stamen) tabanında nektar bulunur. Ovaryum 2 parçadan (karpel) oluşur, genellikle 2 odacıklı, yalancı bir perde (septum) ile ikiye ayrılır. Meyve kapsül, 2 çenetle aşağıdan açılır [uzunluğu genişliğinin 3 katından fazla olan meyvede (silikva) bariz belli olurken uzunluğu genişliğinin 3 katından az olan meyvede (silikula) daha az belirgindir], nadiren boğumlu ya da açılmayan meyve tipindedir. Tohumlar ıslandığında genellikle müsilajlıdır. Brassicaceae familyasında bitki tayini yapabilmek için genellikle meyveye ihtiyaç duyulur. Cins: Alyssum Bir, iki ya da çok yıllık otsu ya da yarı çalımsı alçak bitkilerdir. Tüy durumu yıldızsı, sıklıkla kalkan (lepidot) ya da hemen hemen kalkan, bazen basit kılsıdır. Yapraklar basit, kenarları düz, dökülücü, tabanı şişkindir. Çiçek durumu salkımsı (rasemoz), yalancı şemsiye (korimboz), bileşik salkım (panikulat) ya da şemsiyemsidir (subumbellat). Çanak yaprak (sepal) dik, serbest, tek ya da iki şekilli ve bariz birleşik, çanak yapraklar (kaliks) ne torba gibi şişkin ne de çanak şeklindedir. Taç yapraklar (petal) sarı ya da bazen beyazımsı. Uzun erkek organ sapları (filament) bir ya da iki yanda kanatlı ya da kanatsızdır. Kısa erkek organ saplarının (filament) her bir kenarında bir nektar bulunur. Silikula tipinde olan meyve açılır ya da açılmaz, 1-8 tohum taslağı vardır ve bunlar meyvenin uç kısmına yakın ya da bariz şekilde kenarında plasentalanmıştır, çenetler (kotilodonlar) kuvvetlice basık yani yassılaşmış ya da şişkindir. Tohumlar sıklıkla musilajlıdır. 37

39 Familya ve Cinsin Dünyadaki ve Türkiye deki Tür Listesi Brassicaceae familyası günümüzde yaklaşık 320 cins ve bu cinslere ait yaklaşık kadar tür ile bilinmektedir. Alttür ve varyetelerle birlikte kadar geçerli taksona sahiptir. Alyssum cinsi içerisinde ise 210 kadar geçerli tür vardır. Bu 210 türden 110 kadarı Türkiye de yaşamaktadır yılında yayınlanan Türkiye Florası na göre Alyssum cinsi içinde 89 tür bulunmaktadır yılında yayınlanan ve Türkiye de bulunan türlerin güncellenmiş listesine göre, sonradan ilave edilen (yeni tür ve yeni kayıt) taksonlarla birlikte 110 kadar tür bulunmaktadır. Bu türlerden 50 kadarı da endemiktir. Kaynaklara göre bu cinsin gen merkezi tartışmasız bir şekilde Doğu Akdeniz ve Türkiye dir. Cins içinde en çok türe ve endemik türe sahip olan ve Türkiye de cinsi ilginç kılan seksiyonlardan (cins ve tür arası bir kategori) biri de Gamosepalum seksiyonudur (Güner ve ark., 2012; Karabacak ve ark. 2016; Kavousi ve ark. 2014; Kavousi ve ark. 2015; The Plant List, 2016). Cinsin Türkiye de varlığı bilinen taksonlarıyla ilgili listesi Tablo 3 te verilmiştir. Şekil 5 Nezaket kevkesi (Alyssum nezaketiae, Aytaç & H.Duman) 38

40 Tablo 3 Türkiye'de Bulunan Alyssum Türleri No Türler Türkçe Adı Endemizm Bitki Coğrafyası Bölgesi 1 Alyssum aizoides Boiss. Kuduzotu Endemik - 2 Alyssum alyssoides (L.) L. Deliotu Alyssum anatolicum Hausskn. ex Nyár. Ana kuduzotu Endemik İran-Turan 4 Alyssum argyrophyllum Scott&Kotschy. Simli kevke Endemik - 5 Alyssum armenum Boiss. Ağrı kevkesi Alyssum artwinense Busch Artvin kevkesi Endemik - 7 Alyssum aurantiacum Boiss. Işık kevkesi Endemik Doğu Akdeniz (Dağ) 8 Alyssum aureum (Fenzl) Boiss. Altın kuduzotu - İran-Turan 9 Alyssum baumgartnerianum Bornm. ex Baumg. El kuduzotu Alyssum blepharocarpum T. R. Dudley & Hub.-Mor. Kirpikli kevke Endemik İran-Turan 11 Alyssum bornmuelleri Hausskn. ex Degen Seyyah kevkesi Endemik İran-Turan 12 Alyssum bulbotrichum Hausskn. & Bornm. Has kuduzotu Endemik - 13 Alyssum caespitosum Baumg. Yumak kevkesi Endemik İran-Turan 14 Alyssum callichroum Boiss.&Balansa Hoş kevke Alyssum calycocarpum Rupr. Çanak kuduzotu Alyssum caricum T.R. Dudley&Hub.-Mor. Zarif kevke Endemik Doğu Akdeniz 17 Alyssum cassium Boiss. Kel kevkesi - Doğu Akdeniz 18 Alyssum cephalotes Boiss. Baş kuduzotu Endemik Doğu Akdeniz 19 Alyssum cilicicum Boiss.&Balansa Toros kevkesi Endemik Doğu Akdeniz Alyssum condensatum Boiss.&Hausskn. subsp. condensatum Alyssum condensatum Boiss.&Hausskn. subsp. flexibile(nyár.) T.R. Dudley Kuduzotu - - Gevrek kuduzotu Alyssum constellatum Boiss. Goramaz Alyssum contemptum Schott&Kotschy. Tarla kevkesi - İran-Turan 24 Alyssum corningii T.R. Dudley El kevkesi Endemik İran-Turan 25 Alyssum corsicum Duby Kevke Alyssum crenulatum Boiss. Dişlek kuduzotu Endemik Doğu Akdeniz 39

41 No Türler Türkçe Adı Endemizm Bitki Coğrafyası Bölgesi 27 Alyssum cypricum Nyár. Kıbrıs kevkesi Alyssum dasycarpum Stephan ex Willd. Boz kuduzotu Alyssum davisianum T.R. Dudley Dağ kevkesi Endemik - 30 Alyssum desertorum Stapf. Dumanotu Alyssum discolor T.R. Dudley&Hub.-Mor. Hercai kevke Endemik Doğu Akdeniz 32 Alyssum dubertretii Gomb. Belen kevkesi Endemik Doğu Akdeniz 33 Alyssum dudleyi Adıgüzel&R.D.Reeves Çelebi kevkesi Endemik - 34 Alyssum eriophyllum Boiss.&Hausskn. Keçeli kevke Endemik - 35 Alyssum erosulum Gennari&Pestal. ex Clem. Çentikli kevke Endemik - 36 Alyssum filiforme Nyár. Telli kevke Endemik İran-Turan 37 Alyssum floribundum Boiss.&Balansa Kırkkuduzotu. Endemik - 38 Alyssum foliosum Bory&Chaub. var. foliosum Sarmaş kuduzotu - Doğu Akdeniz 39 Alyssum foliosum Bory&Chaub. var. megalocarpum Halácsy Sarmaş kuduzotu - Doğu Akdeniz 40 Alyssum fulvescens Sibth.&Sm. var. fulvescens Ege kuduzotu - Doğu Akdeniz 41 Alyssum fulvescens Sibth.&Sm. var. stellatocarpum Hub.-Mor. Ege kuduzotu Endemik Doğu Akdeniz 42 Alyssum gehamense Fed. Yayla kuduzotu Alyssum giosnanum Nyár. Gözne kevkesi Endemik Doğu Akdeniz 44 Alyssum harputicum T.R. Dudley Harput kevkesi - İran-Turan 45 Alyssum haussknechtii Boiss. Maraş kevkesi Endemik - 46 Alyssum heterotrichum Boiss. Berit kevkesi Alyssum hirsutum M. Bieb. subsp. hirsutum Kıllı kuduzotu Alyssum hirsutum M. Bieb. subsp. Caespitosum (T.R. Dudley) Ančev, Kožuharov&Kuzmanov Kıllıdemet Endemik İran-Turan 49 Alyssum huber-morathii T.R. Dudley Finike kevkesi Endemik Doğu Akdeniz 50 Alyssum huetii Boiss. Tortum kuduzotu Endemik İran-Turan 51 Alyssum idaeum Boiss.&Heldr. Adana kevkesi Alyssum kaynakiae Yılmaz Sultan kevkesi Endemik Doğu Akdeniz 53 Alyssum lenense Adams, Mém. Sakarya kevkesi

42 No Türler Türkçe Adı Endemizm 54 Alyssum lepidoto-stellatum(hausskn.&bornm.) T.R.Dudley Bitki Coğrafyası Bölgesi Yıldız kevkesi Endemik İran-Turan 55 Alyssum lepidotum Boiss. Pullu kevke Endemik - 56 Alyssum linifolium Stephan ex. Willd. var. linifolium Çıplak kuduzotu Alyssum linifolium Stephan ex. Willd. var. teheranicum Bornm. Alyssum longistylum(sommier&levier)grossh.&schisehk. Çıplak kuduzotu - - Öbek kuduzotu Alyssum lycaonicum(o.e.schulz) T.R.Dudley Konya kuduzotu Endemik İran-Turan Alyssum macropodum Boiss.&Balansa var. macropodum Alyssum macropodum Boiss.&Balansa var. heterotrichum Hub.-Mor. Saplı kevke Endemik İran-Turan Saplı kevke Endemik İran-Turan 62 Alyssum masmenaeum Boiss. Çam kuduzotu Endemik - 63 Alyssum meniocoides Boiss. Cıbıl kevke - İran-Turan 64 Alyssum minutum Schlecht. ex DC. Gıllik kuduzotu Alyssum misirdalianum Orcan&Binzet Hüseyin kevkesi Endemik - 66 Alyssum mouradicum Boiss.&Balansa Murat kevkesi Alyssum mughlaei Orcan Muğla kevkesi Endemik Alyssum murale Waldst.&Kit. subsp. murale var.alpinum Boiss ex Nyár. Alyssum murale Waldst.&Kit. subsp. murale var. haradjianii (Rech.) T.R. Dudley Alyssum murale Waldst.&Kit. subsp. murale var. murale Descr. Seki kuduzotu - - Seki kuduzotu - Doğu Akdeniz Seki kuduzotu Alyssum nezaketiae Aytaç & H.Duman, Nezaket kevkesi Endemik İran-Turan 72 Alyssum niveum T.R Dudley Ak kevke Endemik İran-Turan 73 Alyssum obovatum (C.A.Mey.) Turcz. Koç kevke Alyssum obtusifolium Steven ex DC. Küt kuduzotu Alyssum ochroleucum Boiss. & A.Huet, Boiss. Sarı kuduzotu Endemik İran-Turan 76 Alyssum oxycarpum Boiss.&Balansa Seyhan kevkesi Endemik Doğu Akdeniz (Dağ) 77 Alyssum paphlagonicum (Hausskn.)T.R.Dudley Kokar kuduzotu Endemik İran-Turan 78 Alyssum pateri Nyár. subsp. pateri Kanatlı kevke Endemik İran-Turan 79 Alyssum pateri Nyár. subsp. prostratum (Nyár.) T.R.Dudley Yatık kevke Endemik İran-Turan 80 Alyssum peltarioides Boiss. subsp. peltarioides Köse kuduzotu Endemik İran-Turan 41

43 No Türler Türkçe Adı Endemizm 81 Alyssum peltarioides Boiss. subsp. virgatiforme (Nyár.) T.R.Dudley Bitki Coğrafyası Bölgesi Sipikor kuduzotu Endemik - 82 Alyssum penjwinense T.R.Dudley Yeni kevke Alyssum pinifolium (Nyár.) T.R.Dudley Gazi kevkesi Endemik - 84 Alyssum praecox Boiss.&Balansa Güzel kuduzotu Endemik - 85 Alyssum pogonocarpum Carlström Sakallı kevke - Doğu Akdeniz 86 Alyssum propinquum Baumg. Tıfıl kuduzotu Endemik - 87 Alyssum pseudomouradicum Hausskn.& Bornm. ex Baumg. Yoluk kuduzotu Endemik - 88 Alyssum pterocarpum T.R.Dudley Yüce kevke Endemik Doğu Akdeniz 89 Alyssum samariferum Boiss. & Hausskn. Kanatlı kevke Alyssum sibiricum Willd. Kedidili Alyssum simplex Rudolph Sade kuduzotu Alyssum smyrnaeum C.A.Mey. İzmir kuduzotu - Doğu Akdeniz 93 Alyssum stapfii Vierh. Acem kuduzotu - İran-Turan 94 Alyssum stribrnyi Velen. Mendeburotu Alyssum strictum Willd. Dik kuduzotu - İran-Turan 96 Alyssum strigosum Banks & Sol. subsp. cedrorum (Schott & Kotschy) T.R.Dudley Kaya kuduzotu Alyssum strigosum Banks & Sol. subsp. strigosum Dökük kuduzotu Alyssum stylare (Boiss. & Balansa) Boiss. Dallı kuduzotu Endemik İran-Turan 99 Alyssum sulphureum T.R.Dudley & Hub.-Mor. Acı kuduzotu - İran-Turan 100 Alyssum syriacum Nyár. Arap kuduzotu Endemik Alyssum szovitsianum Fisch. & Mey. Çar kuduzotu Alyssum tetrastemon Boiss. Ak kuduzotu Endemik Alyssum thymops (Hub.-Mor. & Reese) T.R.Dudley Kekik kevkesi Endemik İran-Turan 104 Alyssum tortuosum Willd. Horasan kevkesi Alyssum trapeziforme Bornm. ex Nyár. Temmuz kevkesi Endemik İran-Turan 106 Alyssum trichostachyum Rupr. Sülün kevke Alyssum trichocarpum T.R.Dudley & Hub.-Mor. Akça kevke Endemik İran-Turan 42

44 No Türler Türkçe Adı Endemizm Bitki Coğrafyası Bölgesi 108 Alyssum umbellatum Desv. Şişkin kevke - Doğu Akdeniz 109 Alyssum virgatum Nyár. Çöp kuduzotu Endemik Alyssum xanthocarpum Boiss. Dalsız kevke - - Seksiyon: Gamosepalum (Hausskn. ) Dudley Çok yıllık, sepaller iki şekilli, sıklıkla kalıcı ve meyvede şişkin, birbirine bitişik ve tüylü, iç yüzeyi de tüylüdür. Petaller mor damarlı beyazımsı veya sarıdır. Uzun filamentler çift taraftan kanatlı, kanatlar bitişik ya da serbest, kısa filamentler tabanda bitişik kanatlı veya dişciklidir. Meyve kuruyunca açılır, tüylü, bölmeler 2 ovullüdür. Tohumlar dıştan kaygan müsilajlıdır. Bu seksiyon Türkiye de Orta Anadolu da yayılış göstermektedir. Türkiye Florası na göre 10 türü vardır ve 8 tanesi orta Anadolu ya endemiktir. Ancak seksiyonun bazı türleri daha sonra İran da da bulunmuştur (Kavousi ve ark. 2015). Daha sonra bu seksiyonda Türkiye den Alyssum nezaketiae Aytaç & H.Duman, Alyssum misirdalianum Orcan & Binzet, Alyssum kaynakiae Yılmaz türleri de tanımlanırken, İran dan da Alyssum hezarmasjedense Kavousi & türü tanımlanmıştır (Orcan & Binzet 2004; Yılmaz, 2012; Kavousi & Nazary, 2015; Aytaç & Duman, 2000). Dolayısıyla bu seksiyon, Türkiye de cins içinde dikkat çeken bir seksiyondur. Cinsin Ekonomik Önemi Alyssum cinsinin sahip olduğu doğal tür sayısının çokluğuna karşın, doğrudan ekonomik amaçlı kullanılan türlerinin sayısı azdır. Bazı Alyssum türlerinin kültürü yapılmış olup, park ve bahçelerde süs bitkisi olarak kullanılmaktadır. Bunlardan Alyssum americanum dan saksı ve bahçe yer örtücü çiçeği olarak yararlanılmaktadır. Genel olarak Alyssum türleri (özellikle çok yıllık olanları), gerek kuraklığa dayanıklı olmaları, gerekse toprak istekleri bakımından çok seçici olmamaları nedeniyle erozyon çalışmalarında öncü bitki olarak da kullanılabilirler (Kürşat ve ark. 2008). 43

45 Alyssum cinsine genel olarak kevke denmektedir (Baytop, 2007). Türkiye de Goramaz olarak adlandırılan Alyssum constellatum Boiss. türünün yapraklarının gıda olarak tüketildiği bilinmektedir (Ertuğ, 2014). Daha çok İran da yapılan çalışmalarda ise Godameh olarak adlandırılan cinsin bazı türlerinden tıbbi olarak istifade edilir. Alyssum minus Rothm. tohumları rahatlatıcı ve kabızlık giderici olarak; Alyssum campestre L. yaprakları, rahatlatıcı ve öksürük kesici olarak; Alyssum alyssoides L. ateş düşürücü, rahatlatıcı, faranjit önleyici, öksürük kesici ve ses kısılmasını önleyici olarak kullanılmaktadır (Parsaei ve ark, 2016; Amiri ve ark. 2012; Amiri ve ark., 2013). Kimyasal olarak modifiye Alyssum discolor T.R. Dudley & Hub.-Mor. biyokütlesinin, reactive yellow tekstil boyasının sulu ortamlardan gideriminde biyolojik çözücü olarak kullanılabileceği anlaşılmıştır (Bayramoğlu ve ark. 2012). Yine bitkisel arıtım çalışmalarında kullanılmaya müsait ve aday olabilecek en yaygın türlerden biri olan Alyssum murale Waldst. & Kit nin, Ni+2 enzim cevabı yönünden olumlu yönde ayrımlaştığı tespit edilmiştir (Babaoğlu ve ark. 2005). Bilindiği gibi bitkiler pek çok metal elementini bünyesinde bulundurur ve bunları fizyolojik olarak kullanırlar. Bazı elementler ise doğrudan bitki tarafından kullanılmamakta fakat değişik doku kısımlarında biriktirilmektedir. Bitkilerin bünyelerinde metal biriktirmeleri, değişik oranlarda gerçekleşir. Birçok element, bitkide toprakta bulunduğu orandan daha az ya da eşit miktarda bulunur ve bu bitkilere indikatör (belirtgen) türler denir. Bazı bitkilerde ise metal elementi toprakta bulunduğundan daha yüksek oranda biriktirilir. Bu tür yüksek oranda metal elementi biriktiren bitkilere akümülatör (biriktirici) bitkiler denir. Yani, topraktaki elementlerin artan miktarına karşılık, bitkide aynı orandan daha fazla element biriktiren bitkiler akümülatör ve hiperakümülatör olarak adlandırılmışlardır (Özdemir ve Demir, 2010; Özdemir, 2009; Turan ve ark., 2006). Yapılan çalışmalara göre, içerik olarak toprağın kimyasal içeriğini gösteren hiperakümülatör bitkilerden madencilik çalışmalarında istifade edilebileceği anlaşılmıştır. Sistematik olarak toplanan bitki örneklerinin kimyasal analizlerinin yapılarak, cevher aranmasına 44

46 biyojeokimyasal prospeksiyon denilirken, bitkilerin morfolojik ve fizyolojik özelliklerine bakılarak yapılan cevher aranmasına da jeobotanik prospeksiyon denilmektedir. Maden yataklarının bulunduğu alanlarda birçok bitki türü yetişmesine rağmen, yalnızca yetiştiği toprağın kimyasal özelliklerini yüksek oranda yansıtan bitki türleri biyojeokimyasal prospeksiyonda kullanılmaktadır. Dünyada 1965 yıllarından itibaren yaygın olarak kullanılmaya başlanan bu yöntemlerle 25 yıllık süre içerisinde 90 dan fazla maden yatağı keşfedilmiştir. Literatürde, bu prospeksiyon yöntemi ile, değerli bir element olması nedeniyle en fazla altın (Au) yataklarının saptanmasına yönelik çalışmalar yapılmış; bu amaçla da pek çok indikatör ve hiperakümülatör bitki tanımlanmıştır. Diğer taraftan Fe, Zn, Pb, As, U, B, Co, Se, Ag, Ni, Mo, Be ve Li gibi 45 den fazla elementin oluşturduğu maden yataklarının keşfedilmesi için saptanmış belirtgen bitkiler literatürde bulunmaktadır. Ayrıca bu belirleyici bitkiler, ortamdaki metal kirliliğinin ortaya çıkarılmasıyla ilgili olarak, çevresel izleme aracı olarak kullanılabildiği gibi ortamdaki metal kirliliğinin temizlenmesi için de o ortamda yetiştirilmektedirler (Özdemir ve Demir, 2010; Özdemir, 2009; Turan ve ark., 2006). Çok az sayıda çiçekli bitki, kuru yapraklarında 1000 µg/g (%0,1) dan fazla nikel (Ni) biriktirme kapasitesine sahiptir. Alyssum türlerinin çoğu Ni hiperakümülatörü olarak bilinmektedir. Türkiye de nikel biriktiren türler, Alyssum, Bornmuellera, Pseudosempervivum, Thlaspi ve Centaurea cinslerinde yer alır. Türkiye de yaklaşık 55 serpantin sahası bulunurken, buralarda yetişen yaklaşık 60 Ni biriktiren tür tespit edilmiş ve bu türlerin 40 tan fazlasının da serpantin endemiği olduğu tespit edilmiştir. Alyssum pterocarpum T.R.Dudley, Alyssum cypricum Nyár, Alyssum discolor T.R. Dudley & Hub.-Mor., Alyssum huber-morathii T.R.Dudley, Alyssum masmenaeum Boiss., Alyssum corsicum Duby, Alyssum caricum T.R. Dudley, Alyssum davisianum T.R. Dudley, Alyssum pinifolium (Nyár.) T.R. Dudley, Alyssum peltarioides Boiss. subsp. peltarioides, Alyssum callichroum Boiss. & Balansa, Alyssum crenulatum Boiss., Alyssum samariferum Boiss. & Hausskn. öne çıkan Ni biriktirici Alyssum türleridir (Adıgüzel & Reeves, 2012). Alyssum cinsinin dünyadaki gen merkezinin Türkiye de olduğu göz önüne alındığında, ciddi bir ekonomik potansiyele sahip olduğumuz anlaşılmaktadır. Örneğin Alyssum murale Waldst. & Kit. nin Mersin yöresindeki potansiyeli ortaya koymuştur (Özdemir & Demir, 2010). 45

47 Nezaket kevkesi (Alyssum nezaketiae Aytaç & H.Duman) Yarı çalımsı, çok gövdeli, çok yıllık bir bitkidir. Gövdeler dik, 3-6 cm dir. Bütün tüyler birbirinin aynı, sık tüylerden dolayı gövde grimsi beyaz görünüşlü, pulsu (lepidot) tüylü, yaklaşık 0,4-0,5 mm çapındadır. Yapraklar şeritsi-ters mızrak ya da bazen hafif ters yumurtamsı, 5-13 x 1,5-2,5 mm, küt uçlu ya da bazen hafif sivri uçludur. Yalancı şemsiyeler (korimbus) basit yani tek ya da 4 e kadar dallanabilir, bir aradadırlar. Çanak yapraklar (sepal) dikdörtgensi-mızraksı, küt uçlu, 3,5-4 x 2 mm, olgunlaşınca şişkinleşmeyen, kenarları zarımsı olup meyvede dökülürler. Taç yapraklar (petal) spatula şeklinde, uç kısmı tam ya da biraz girintilidir, 5-5,5 x mm, taç yaprak (petal) tırnağının kenarları tam ve dışa bakan yüzeyi seyrek pulsu (lepidot) tüylüdür. Uzun erkek organ sapları (filamentler) iki yanda kanatlı, kanatlar birleşik, 3,5-4mm; meyve dairemsi, uçta hafif girintili, 3-4 x 3-4 mm, seyrek pulsu (lepidot) tüylü, 0,2 mm çapındadır. Dişi organ sapı (Stilus) 2-2,3 mm, tüysüz ya da tabana doğru seyrek pulsu (lepidot) tüylüdür. Tohumlar yumurtamsı, 1,5-2,5 mm, kahverengimsidir. Şekil 6 Nezaket kevkesi (Alyssum nezaketiae Aytaç & H.Duman) 46

48 2.2. Yaşam Alanı Gereksinimleri (Türün Habitatı) Jipsli habitatlarda görülen genel bitki örtüsünde belirgin bazı topluluklar vardır. Gypsophila eriocalyx Boiss. derinlere ulaşan kökleri, bir metreye varan boyu ve hacimli yapısı ile güzel bir peyzaj oluştururken, daha çok yumuşak topraklarda daha yoğun topluluklar oluşturur. Genista sessilifolia DC. çalı formunda bir bitkidir. Jipsli bozkırda görülen en büyük çalı formundaki türdür. Bu tür, yaklaşık bir metreye ulaşan boyu ile iyi bir bitki örtüsü oluşturmaktadır. Otlatmanın az olduğu, toprak birikiminin iyi olduğu, humuslu derin topraklarda özellikle az veya dik eğimli yamaçlarda güzel topluluklar oluşturur. Thymus leucostomus Hausskn. & Velen. var. gypsaceus Jalas ise jipsli alanlara özgü endemik bir kekik türüdür. Bu kekik türünün yetiştiği kesimlerde anakaya yüzeyde olup erozyon hızlı ve toprak birikimi çok az olmaktadır. Daha çok eğimli yamaçlarda ve yamaç eteklerinde görülürken, bitki örtüsü seyrek ve kısa boylu olmaktadır. Yaklaşık cm boyundaki yarı Şekil 7 Türün Yayılış Gösterdiği Örnek Habitat Tipi 47

49 Şekil 8 Türün Yayılış Gösterdiği Habitatlardan Örnekler 48

50 çalımsı formdaki bu topluluklarda yetişen diğer türler Campanula pinnatifida Hub.-Mor. var. germanicopolitana Hub.-Mor., Linum mucronatum Bertol. subsp. gypsicola P.H. Davis, Onobrychis germanicopolitana Hub.-Mor. & Simon ve Asperula bornmuelleri Velen. gibi yer örtücü, alçak boylu endemik türlerdir. Artemisia santonicum L. tüm orta Anadolu da ova bozkırlarının en temel bitkisidir. Alüvyal ve kolüvyal birikinti topraklarda ve kurumuş göl tabanı gibi ince bünyeli derin topraklarda geniş yayılış gösterir. Makinalı tarımın yaygınlaşmasından önce orta Anadolu nun büyük kesimini kaplayan yavşan bozkırları, bu ovaların tarlaya dönüştürülmesi ile yok olmuş ve çok daha küçük alanlarda kalmıştır. Bu tip yavşan bozkırları Çankırı genelinde jipsli sahalarda da bulunmaktadır. Bunların haricinde, tüm bu türlerin ve toplulukların her birinde otlatma, toprak derinliği vb. şartlara göre yoğunluğu değişmekle birlikte sıklıkla bulunan Buğdaygil türleri de peyzajı tamamlayan diğer unsurlardır. Stipa holosericea Trin., Stipa lessingiana Trin. & Rupr., Bromus tomentellus Boiss., Chrysopogon grillus (L.) Trin. gibi boylu buğdaygiller ile Aegilops umbellulata Zhuk., Hordeum murinum L., Trachynia distachya (L.) Link gibi kısa boylu buğdaygiller sıklıkla karşılaşılan türlerdir. Buğdaygiller otlatma yoğunluğundan en çok etkilenen topluluk olarak görülmektedir. Astragalo karamasici-gypsophilion eriocalycis alyansında yer alan karakter türlerin çoğu ülkemize ve jipsli sahalara özgü endemik türlerdir. Çankırı İli bozkır vejetasyonu üzerinde yapılan çalışmalarda, Astragalo karamasici-gypsophilion eriocalycis alyansının jipsli alanları temsil ettiği görülmektedir (Ketenoğlu ve ark., 1983; Akman ve ark., 1994; Kurt ve ark., 1999). Alyansı oluşturan türlerin çoğu jipsli alanlarda yetişen bitkilerden oluşmaktadır. Bu alyans, Acıçay çevresi, Çankırı-Yapraklı arasındaki jipsli tepeler, Eldivan Dağı çevresindeki jipsli tepeler ve Ankara yolu üzerinde, Terme Ovası civarında bulunan jipsli tepeleri içine alacak şekilde yayılış göstermektedir. Ayrıca, bu alyans iki alt alyanstan oluşmaktadır. Bu alt alyanslardan ilki, Artemisenion santonici alt alyansıdır ve Çankırı İl Merkezi nin güneyinde m rakımlı, nispeten düzlük, az eğimli tepelerde yayılır. Asperulenion bornmuellerii alt alyansı ise, 700 metre ve üzerindeki daha dik yamaçlarda ve tepelerin üst kesimlerinde yayılış göstermektedir. Çankırı İl Merkezi nin kuzeydoğu yönünde bulunan Bayındır formasyonunda 49

51 Asperulenion bornmuellerii alt alyansının, Çankırı İl Merkezi inin güneyinde yer alan Hancılı ve Kumartaş formasyonlarında ise Artemisenion santonici alt alyansının yayılış gösterdiği görülmektedir. Kızılırmak ve Bozkır formasyonlarında ise belirgin bir birim tespit edilememiştir. Bu topluluklar, temel olarak anakaya çeşidi, anakaya üzerinde gelişen toprak yapısı (özellikle derinlik ve bünye), erozyon şiddeti, otlatma baskısı, topoğrafya gibi faktörler sebebiyle bazen iç içe ve karışık, bazen saf topluluklar halinde bulunurken, geniş alanda mozayik bir yapı oluşturmaktadırlar. İşte bu yapı içinde Alyssum nezaketiae Aytaç & H.Duman ye en yakın ve uygun habitat Thymus leucostomus Hausskn. & Velen. var. gypsaceus Jalas toplulukları olarak görülmektedir. Benzer ekolojik şartları tercih eden bu türler içerisinde Alyssum nezaketiae Aytaç & H.Duman daha da ekstrem bir durum sergilemektedir. Şiddetli erozyonun olduğu, organik maddenin çok az olduğu, anakayanın yüzeyde çözünmeye devam ettiği, kaya çatlağı vb. ortamlarda ve diğer türlerin çok çok az olduğu yerlerde yetişmektedir. Çalışma yapılan ve türün bulunduğu tüm alanlarda, yukarıda bahsedilen bitki topluluklarının arazi durumuna göre seyreldiği ve bitki örtüsünün tamamen açılıp çıplak anakayanın ortaya çıktığı görülmektedir. Toprak açısından bakıldığında ise bitki, profil oluşumunun henüz başlamadığı kesimlerde bulunmaktadır. Tür, vejetasyonun olmadığı açıklıklarda, tarla kenarlarındaki sürülmeyen kısımlarda, erozyon nedeniyle bitkilerin tutunamadığı dik yamaçlarda görülmektedir. Jipsli anakaya çabuk çözündüğünden aşırı deforme olmuş, yarık ve çıkıntılar ile irili ufaklı şekilsiz kaya parçaları içeren yerlerde türün bireylerine rastlanırken, erozyon nedeniyle akan toprağın biriktiği vadi yarıklarındaherhangi bir bireyle karşılaşılmamıştır. Bozkır formasyonu il genelindeki en genç jips oluşumudur (Sevin & Uğuz, 2011). Zamana bağlı olarak daha az sıkışma yaşadığından daha çabuk çözünen yumuşak yapıya sahip, mineral elementler bakımından fakir, organik maddesi az ve bol erozyonludur. Bitkinin neden sadece Bozkır formasyonundaki jipsli topraklarda yetiştiğini söyleyebilmek için yeterli bilgi mevcut değildir. Bu konuda, Bozkır formasyonu ve diğer formasyonlara ait toprakların fiziksel ve kimyasal özelliklerine ilişkin daha fazla bilgiye ihtiyaç duyulmaktadır. Ayrıca bitki bu formasyon içerisinde de tercih ettiği habitatlar bakımından son derece seçici 50

52 davranmaktadır. Anakayanın yüzeye çıktığı ve toprak oluşumunun ilk başladığı noktalarda, kurak ve az besinli primer toprak şartlarında, şiddetli erozyona dayanarak ortamda yaşamaya çalışmaktadır. Daha etkin koruma tedbirlerinin uygulanabilmesi için, bitkinin bu otoekolojik yaşam ortamı tercihiyle ilgili sebep ve gerekçelerin detaylı olarak bilinmesi yönünde daha fazla bilimsel araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Nezaket kevkesi (Alyssum nezaketiae Aytaç & H.Duman) türü, fitososyolojik olarak Asperulenion bornmuellerii alt alyansına ait bitki birliklerine benzer toplulukların yayıldığı sahalarda görülmüştür. Literatür verilerine göre, bu alyansa dahil edilen bitki birliklerinin birbirleriyle olan ilişkileri de tam olarak ortaya konabilmiş değildir. Bu nedenle, bu türün hangi birliğe ait olduğu da tam olarak bilinmemektedir. Türün ekolojik özellikleri ve habitat tercihleri konusunda da daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Şekil 9 Jipsli Toprak Yapısı ve Nezaket kevkesi (Alyssum nezaketiae Aytaç & H.Duman) 51

53 2.3. Yaşam Döngüsü Nezaket kevkesi (Alyssum nezaketiae Aytaç & H.Duman) türünün yaşam döngüsü hakkında çok fazla bilgi yoktur. Arazi gözlemlerine göre, baharda çiçeklenen bir türdür. Genellikle çiçekler mayıs ortalarında açar. Çiçekte iken gösterişli bir türdür. Çiçekte kalma süresi yaklaşık bir aydır. Haziran ayında meyveye geçen bitkiler nadiren bu ayda son sürgün çiçekleri açar. Temmuz ayında çiçek kalmaz, meyveler olgunlaşıp kurur ve hatta meyve kapakları açılır ve tohumlar dökülür. Bu familya hayvanlar yoluyla polenlerini yaydığından, polinatör canlının ortamda varlığı tozlaşma açısından önemlidir. Ancak, bu bitkinin tozlaştırıcısının hangi hayvan(lar) olduğu ve sadece bu türe özgü olup olmadıkları bilinmemektedir. Arazi çalışmalarında tozlaştırıcılarla ilgili bir gözlem gerçekleşmemiştir. Bununla birlikte, çiçeklerin tohum bağlama oranlarının yüksek olması nedeniyle tozlaştırıcı yönünden sıkıntı çekmedikleri söylenebilir. Arazi çalışmaları esnasında bireylerinin olduğu yerlerde karınca faaliyetleri gözlenmiştir. Bu durum, bitkinin tohumlarının karıncalar tarafından taşındığı şeklinde değerlendirilebilir. Küçük ve besidokusu (endosperm) az olan, dışı musilajlı tohumların karıncalar için besleyici olup olmadığı bilinmemektedir. Ancak karıncaların taşımasının, çoğu zaman tohumun toprak altına ulaştırılıp saklanması ve hatta çimlenmesinde faydalı olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla karınca faaliyeti doğrudan bir tehdit olarak değerlendirilmemiştir. Ayrıca, bu türün meyvelerinin yassı şekilli, tohumlarının da küçük olması sebebiyle rüzgâr yoluyla taşınıyor olması mümkündür. Ancak populasyonların birbirine yakın olması ve rüzgârla taşınmayı gerektirecek uzaklıkta lokalite bulunamamış olması, bitkinin tohumlarını çok uzağa yaymadan çimlenecek şekilde adapte olduğu şeklinde yorumlanmıştır. Ayrıca, bitkinin habitat tercihinin çok özel olması nedeniyle, rüzgârla uzaklara taşınsa bile yeni adreste uygun çimlenme habitatı bulamadığından yeşeremediği değerlendirilmiştir. Küçük öbekler oluşturan bitki, otlatma olmayan sahalarda 15 cm e kadar büyürken, yoğun otlatma yapılan yerlerde 5-10 cm arasında boya sahip olabilmektedir. Bu nedenle otlatma baskısının bitkide güdükleşmeye neden olduğu gözlenmiştir. Ancak otlatılan yerlerde hayvanlar tarafından yenildiği belirgin olan bireylere rastlanmadığından, otlatma yönüyle tercih edilip edilmediği hakkında bilgi elde edilememiştir. 52

54 Şekil 10 Nezaket kevkesi (Alyssum nezaketiae Aytaç & H.Duman) Meyveli Bireyleri 53

55 3. DÜNYADAKİ DURUMU Bu tür, 2000 yılında bilim dünyasına tanıtıldığından beri, Türkiye ve hatta Çankırı dışından toplandığına dair bir literatür verisine rastlanmamıştır. Dolayısıyla türün Türkiye deki durumu aynı zamanda türün dünyadaki durumunu da yansıtmaktadır. 4. İLGİLİ SÖZLEŞMELER VE YÖNETMELİKLER Türkiye, Birleşmiş Milletler üyesi bir ülke olarak başta UNEP ve FAO olmak üzere BM ye bağlı örgütlerin pek çoğuna ve bu örgütler bünyesinde oluşturulan Uluslararası Bitki Genetik Kaynakları Komisyonu gibi oluşumlara üyedir. Bunların dışında Uluslararası Bitki Genetik Kaynakları Enstitüsü (IPGRI, İtalya), Uluslararası Kurak Alanlarda Tarımsal Araştırma Merkezi (ICARDA), Uluslararası Orman Araştırma Birliği Organizasyonu (IUFRO) gibi diğer uluslararası kuruluşlara ve Avrupa Orman Genetik Kaynakları Programı (EUFORGEN), Bitki Genetik Kaynakları Avrupa İşbirliği Programı (ECP/GR) gibi bölgesel oluşumlara da katılmaktadır. Ayrıca Türkiye, yabani bitki ve hayvan varlığını ve bunların yaşama ortamlarını muhafaza etmek, özellikle birden fazla devletin işbirliğini gerektiren ortamların korunmasını sağlamak ve bu işbirliğini geliştirmek amacıyla Avrupa Konseyi tarafından İsviçre nin Bern şehrinde tarihinde imzalanmış ve 1982 yılında yürürlüğe girmiş olan Avrupa Yaban Hayatı ve Yaşam Ortamlarının Korunması Sözleşmesi ni (Bern Sözleşmesi) 9 Ocak 1984 tarihinde imzalamıştır. 22 Aralık 1996 da ise, onayladığı Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme (CITES) ile canlıların varlıklarının sürdürebilir kılınmasına katkıda bulunmayı sürdürmektedir. Türkiye nin bu tip önemli kuruluşlarla iş birliği yapması veya canlıların korunmasına yönelik sözleşmeleri onaylaması, gerek uluslararası yükümlülükleri gerekse ulusal mevzuattan kaynaklanan sorumlulukları beraberinde getirmiştir. Ayrıca Türkiye, yok olduklarında bir daha üretimi yapılamayan, genetik bilgi bakımından diğer türlere katkı sağlayabilecek endemik türlerin çokluğu bakımından önde gelen ülkelerdendir. Tüm bu dayanak noktaları, 54

56 Nezaket kevkesi (Alyssum nezaketiae Aytaç & H.Duman) türünün neslinin devamını tehdit eden faktörlerin ve bu faktörlerin engellenmesi için yapılması gereken çalışmaların belirlenmesi için Çankırı İli nde Tür Eylem Planı hazırlanması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır IUCN Kategorisi ve Tehdit Durumu Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) verilerine göre canlı türlerinin populasyon bilgilerine dayanılarak global ölçekte bulunma ve bolluk durumları sistematik bir şekilde kategorilendirilmiştir. Bu kategoriler belirlenirken bitkinin bulunduğu lokalite ve populasyon sayısı, birey sayısı, üzerindeki biyotik ve abiyotik tehditler, nesillerini sürdürebilme potansiyelleri vb. özellikleri dikkate alınmaktadır. Ayrıca, türlerin genel yayılış alanları ile kesin olarak bulundukları lokalitelerdekş yayılışları ayrı ayrı hesaplanarak net ve somut veriler elde edilir. Bu kategorilerde özellikle endemik bitkiler ile dar yayılışlı bitkiler yer almaktadır ve çoğunlukla CR, EN ve VU gibi en tehlikeli seviyeleri ifade eden kategorilerdedirler (Ekim ve ark. 2000, IUCN 2001). Buna göre CR kategorisindeki türler, yalnız tek bir lokalite veya populasyonda, 100 km 2 den daha dar bir alanda, 250 veya daha az sayıda bireyle temsil edilen ve gelecek 10 yıl veya 3 nesil içerisinde mevcut birey sayısının % 80 den fazlasını kaybetme ihtimali olan türler olarak değerlendirilmektedir ve bu türlerin nesillerini sürdürebilmeleri için çok acil olarak koruma altına alınması gerekir. EN kategorisinde, az sayıda bir veya birkaç (1-3) populasyonda, km 2 den daha dar bir alanda, veya daha az sayıda bireyle temsil edilen ve gelecek 10 yıl veya 3 nesil içerisinde mevcut birey sayısının % 50 den fazlasını kaybetme ihtimali olan türler yer alır. VU kategorisinde ise birçok lokalite veya populasyonda, km 2 den daha dar bir alanda, civaında bireyle temsil edilen ve gelecek 10 yıl veya 3 nesil içerisinde mevcut birey sayısının % 30 unu kaybetme ihtimali olan türler yer alır. 55

57 Tablo 4: Türlerin IUCN Kategorilerine Göre Tehlike Durumlarının Belirlenmesinde Kullanılan Ölçütler IUCN Kategorisi Dağılış alanı (km 2 ) Gelecek 10 yılda veya 3 nesilde populasyondaki azalma ihtimali (%) Birey Sayısı (Adet) CR (Kritik seviyede nesli tehdit altında) EN (Nesli tehdit altında) VU (Hassas-Zarar görebilir) Nezaket kevkesi (Alyssum nezaketiae Aytaç & H.Duman), henüz IUCN tehlike kategorilerinde yer almamaktadır. Ancak türün, birbirinden değişik uzaklıklardaki 20 kadar lokalite ve populasyonda bulunduğu ve birey sayısının kadar olduğu gözlenmiştir. Yakın gelecekte yok olma ihtimali olan populasyonların varlığı mevcuttur. İleride bahsedilecek olan mevcut ve potansiyel tehditler nedeniyle, bütün populasyonların sağlıklı ve tehlikeden uzak oldukları söylenemez. Bununla birlikte hem genel yaşam alanının 100 km 2 civarında olması, hem de kesin bulunduğu habitat sınırlarının çok daha küçük olması, dağılış alanı kriteri bakımından CR kategorisine aday olduğunu göstermektedir. Bitkinin bulunduğu tüm populasyonların şehir merkezi çevresinde olması ve insan kullanımına açık sahalarda bulunması önemli ve somut tehdit faktörleridir. Bu nedenle birey sayısı bakımından beklenenden daha yüksek bir varlığa sahip olmakla birlikte diğer kriterler yönüyle mevcut tehlikeli durumların varlığından ötürü türün en azından VU (Hassas - Zarar görebilir) kategorisinde yer almasının uygun olacağı değerlendirilmiştir. Daha öncesinde yerel ölçekte CR kategorisinde olduğu bilinen bu türün mevcut bilgilerin değerlendirilmesiyle, mevcut şartlarda VU kategorisine alınması daha uygun olacaktır. Bu durumda bitki hakkında daha fazla bilgiye sahip olunması önemli bir kazanç olurken, tehlike kategorisinin daha aşağı seviyelere çekilmesi bitkinin üzerindeki tehditleri ortadan kaldırmadığı gibi, halen bitkinin korunmaya muhtaç olduğunu belirgin bir şekilde ortadadır. 56

58 5. TÜRKİYE DEKİ DURUMU 5.1. Dağılış Alanı Nezaket kevkesi (Alyssum nezaketiae Aytaç & H.Duman), 2000 yılında tanımlanarak bilim dünyasına sunulmuştur yılında Şahin ve ark. tarafından, türün ilk tanımlandığı Kenbağ Mevkii ve daha sonra bulunan Ballıca populasyonları hakkında bilgi veren bir bildiri sunulmuş ve tam metin olarak yayınlanmış; aynı bilgiler, popüler bir dergide de makale olarak sunulmuştur (Şahin 2012; Vural ve Şahin, 2013). Bunun haricinde, türün yayılışı veya başka bir özelliğine dair herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Tür eylem planı hazırlanması projesi kapsamında, bitkinin bilinen yayılış alanları ile potansiyel yayılış alanları da incelenerek, aslında bitkinin bilinenden çok daha geniş alanlarda bulunduğu saptanmıştır. Tamamı Çankırı İl Merkezi ve çevresinde olmak üzere, yaklaşık 20 kadar lokalite ve populasyonda bitkinin varlığına rastlanmıştır. Bu lokaliteler Tablo 5 de verilmiştir. Tablo 5: Türün Tespit Edildiği Lokaliteler No Lokalite Birey Sayısı 1 Çankırı-Ilgaz yolu 3. Km, jipsli step, m, , H. Duman (Tip lokalitesi) Bilinmiyor 2 Çankırı-Ilgaz yolu, Zindandere Düzü doğusu, jipsli yamaçlar, m, , M. Sağıroğlu 1136 Bilinmiyor 3 Çankırı-Kastamonu yolu 3. km, jipsli step, 1300 m, , Z. Aytaç Bilinmiyor 4 Çankırı, Çankırı-Kstamonu yolu Kenbağ Mevkii, 750 m, Bilal Şahin Gözlem Çankırı, Çankırı-Ankara yolu, Ballıca Mevkii, tren makası civarı, m, Bilal Şahin Gözlem Çankırı, Çankırı-Ankara yolu, Süleymanlı Köyü üstü, Bayrak Direği civarı, 800 m, Bilal Şahin Gözlem Çankırı, Çankırı-Ankara yolu, çorap fabrikası arkası, Kırmızı Tepe önü, m, Bilal Şahin Gözlem Çankırı, Aşağıyanlar Vadisi, m, Bilal Şahin Gözlem Çankırı, Aşağıyanlar Köyü üstü, m, Bilal Şahin Gözlem Çankırı, Ankara-Eldivan yolu, Sanayi Sitesi üstü, m, Bilal Şahin Gözlem Çankırı, Esentepe Mahallesi yolu, kayalıklar, 770 m, Bilal Şahin Gözlem Çankırı, Uluyazı Yerleşkesi, yemekhane önü, 900 m, Bilal Şahin Gözlem

59 No Lokalite Birey Sayısı 13 Çankırı, Uluyazı Yerleşkesi, yerleşke-devlet hastanesi arasındaki yamaç, m, Bilal Şahin Gözlem Çankırı, Uluyazı Yerleşkesi, jeolojik koruma alanı, 850 m, Bilal Şahin Gözlem Çankırı, Uluyazı Yerleşkesi, İktisat Fakültesi karşısındaki tepeler, m, Bilal Şahin Gözlem Çankırı, Çankırı çevre yolu inşaatı, Uluyazı-Çevre yolu arası yamaçlar, m, Bilal Şahin Gözlem Çankırı, Yapraklı yolu, Tuzlu Bağları Mah, Değim Köyü yolu, sağ ve sol yandaki yamaçlar, m, Bilal Şahin Gözlem Çankırı, Değim Köyü yolu, Onardüzü Mevkii, m, Bilal Şahin Gözlem Çankırı, Değim Köyü yolu, Onar Bağları Mevkii, m, Bilal Şahin Gözlem Çankırı, Yapraklı ilçesi, Sazcağız Köyü karşısındaki tepeler, m, Bilal Şahin Gözlem Çankırı, Yapraklı ilçesi, Yeniköy e giderken sol taraftaki yamaçlar, m, Bilal Şahin Gözlem Çankırı, Kastamonu yolu, Küçük Çavuş-Büyük Çavuş Köyleri arasındaki ve üstündeki düzlükler, m, Bilal Şahin Gözlem Çankırı, Kastamonu yolu, Karlık Tepe düzlükleri, m, Bilal Şahin Gözlem Şekil 11 Türün Tespit Edildiği Noktaların Uydu Görüntüsü 58

60 Şekil 12 Türün Tespit Edildiği Noktaların Uydu Görüntüsü Şekil 13 Türün Tespit Edildiği Noktaların Uydu Görüntüsü 59

61 Şekil 14 Türün Tespit Edildiği Noktaların Uydu Görüntüsü Şekil 15 Arazi Çalışmaları 60

62 Şekil 16 Çankırı Şehir Merkezi nin Kuzeydoğusunda Türün Yayılış Gösterdiği Alanların Uydu Görüntüsü Şekil 17 Çankırı Şehir Merkezi nin Güneybatısında Türün Yayılış Gösterdiği Alanların Uydu Görüntüsü 61

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi)

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi) YERYÜZÜNDEKİ BAŞLICA İKLİM TİPLERİ Matematik ve özel konum özelliklerinin etkisiyle Dünya nın çeşitli alanlarında farklı iklimler ortaya çıkmaktadır. Makroklima: Çok geniş alanlarda etkili olan iklim tiplerine

Detaylı

YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı. Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK

YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı. Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK Dünyada kültüre alınıp yetiştirilmekte olan 138 meyve türünden, yaklaşık 16'sı subtropik meyve türü olan 75'e yakın tür ülkemizde

Detaylı

Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5.

Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5. Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5.Arkensis, 6.Kapensis Flora alemleri flora bölgelerine (region), flora

Detaylı

BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ

BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ Topraklar zonal, intrazonal ve azonal topraklar olmak üzere üçe ayrılır. 1. Zonal (Yerli) Topraklar iklim ve bitki örtüsüne bağlı olarak oluşan ve bütün katmanların(horizonların)

Detaylı

Toprak oluşumu ve toprak türleri

Toprak oluşumu ve toprak türleri On5yirmi5.com Toprak oluşumu ve toprak türleri Toprak oluşumu ve toprak türleri nelerdir? Yayın Tarihi : 13 Kasım 2012 Salı (oluşturma : 3/1/2017) -Toprağın oluşması için önce kayaların çözünmesi gerekir.

Detaylı

ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM

ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM Rehber Öğretmen : Şule Yıldız Hazırlayanlar : Bartu Çetin Burak Demiral Nilüfer İduğ Esra Tuncer Ege Uludağ Meriç Tekin 2000-2001 İZMİR TEŞEKKÜR Bize bu projede yardımda bulunan başta

Detaylı

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ: TARİHİ : Batı Toroslar ın zirvesinde 1288 yılında kurulan Akseki İlçesi nin tarihi, Roma İmparatorluğu dönemlerine kadar uzanmaktadır. O devirlerde Marla ( Marulya) gibi isimlerle adlandırılan İlçe, 1872

Detaylı

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri Türkiye de Sıcaklık Türkiye de Yıllık Ortalama Sıcaklık Dağılışı Türkiye haritası incelendiğinde Yükseltiye bağlı olarak

Detaylı

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale (*)Türkeş, M. ve Koç, T. 2007. Kazdağı Yöresi ve dağlık alan (dağ sistemi) kavramları üzerine düşünceler. Troy Çanakkale 29:18-19. KAZ DAĞI YÖRESİ VE DAĞLIK ALAN (DAĞ SİSTEMİ) KAVRAMLARI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER

Detaylı

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. PLATO: Çevresine göre yüksekte kalmış, akarsular tarafından derince yarılmış geniş düzlüklerdir. ADA: Dört tarafı karayla

Detaylı

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri Okyanuslar ve denizler dışında kalan ve karaların üzerinde hem yüzeyde hem de yüzey altında bulunan su kaynaklarıdır. Doğal Su Ekosistemleri Akarsular Göller Yer altı su kaynakları Bataklıklar Buzullar

Detaylı

Ö:1/5000 25/02/2015. Küçüksu Mah.Tekçam Cad.Söğütlü İş Mrk.No:4/7 ALTINOLUK TEL:0 533 641 14 59 MAİL:altinoluk_planlama@hotmail.

Ö:1/5000 25/02/2015. Küçüksu Mah.Tekçam Cad.Söğütlü İş Mrk.No:4/7 ALTINOLUK TEL:0 533 641 14 59 MAİL:altinoluk_planlama@hotmail. ÇANAKKALE İli, AYVACIK İLÇESİ, KÜÇÜKKUYU BELDESİ,TEPE MAHALLESİ MEVKİİ I17-D-23-A PAFTA, 210 ADA-16 PARSELE AİT REVİZYON+İLAVE NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU Ö:1/5000 25/02/2015 Küçüksu Mah.Tekçam

Detaylı

TOPRAK ANA MADDESİ KAYAÇLAR. Oluşumlarına göre üç gruba ayrılırlar 1. Tortul Kayaçlar 2.Magmatik Kayaçlar 3.Metamorfik (başkalaşım) Kayaçlar

TOPRAK ANA MADDESİ KAYAÇLAR. Oluşumlarına göre üç gruba ayrılırlar 1. Tortul Kayaçlar 2.Magmatik Kayaçlar 3.Metamorfik (başkalaşım) Kayaçlar TOPRAK ANA MADDESİ KAYAÇLAR Oluşumlarına göre üç gruba ayrılırlar 1. Tortul Kayaçlar 2.Magmatik Kayaçlar 3.Metamorfik (başkalaşım) Kayaçlar 1. Magmatik Kayaçlar Magmanın arz kabuğunun çeşitli derinliklerinde

Detaylı

BİNA BİLGİSİ 2 ÇEVRE TANIMI - İKLİM 26 ŞUBAT 2014

BİNA BİLGİSİ 2 ÇEVRE TANIMI - İKLİM 26 ŞUBAT 2014 BİNA BİLGİSİ 2 ÇEVRE TANIMI - İKLİM DOÇ. DR. YASEMEN SAY ÖZER 26 ŞUBAT 2014 1 19.02.2014 TANIŞMA, DERSLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER, DERSTEN BEKLENTİLER 2 26.02.2014 ÇEVRE TANIMI - İKLİM 3 05.03.2014 DOĞAL

Detaylı

Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel)

Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel) Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel) The Cave With Multiple-Periods And Origins Characterizing The

Detaylı

BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ

BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ Doğal, beşerî ve ekonomik özellikler bakımından çevresinden farklı; kendi içinde benzerlik gösteren alanlara bölge denir. Bölgeler, kullanım amaçlarına göre birbirine benzeyen

Detaylı

Temel Kayaçları ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ GİRİŞ ÇALIŞMA ALANININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ

Temel Kayaçları ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ GİRİŞ ÇALIŞMA ALANININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ İlker ŞENGÜLER* GİRİŞ Çalışma alanı Eskişehir grabeni içinde Eskişehir ilinin doğusunda, Sevinç ve Çavlum mahallesi ile Ağapınar köyünün kuzeyinde

Detaylı

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir. 2012 LYS4 / COĞ-2 COĞRAFYA-2 TESTİ 2. M 1. Yukarıdaki Dünya haritasında K, L, M ve N merkezleriyle bu merkezlerden geçen meridyen değerleri verilmiştir. Yukarıda volkanik bir alana ait topoğrafya haritası

Detaylı

DÜNYA KÖMÜR YATAKLARI GONDWANA KITASI BİTUMLU KÖMÜR YATAKLARI KUZEY AMERİKA VE AVRUPA TAŞKÖMÜR YATAKLARI

DÜNYA KÖMÜR YATAKLARI GONDWANA KITASI BİTUMLU KÖMÜR YATAKLARI KUZEY AMERİKA VE AVRUPA TAŞKÖMÜR YATAKLARI DÜNYA KÖMÜR YATAKLARI GONDWANA KITASI BİTUMLU KÖMÜR YATAKLARI KUZEY AMERİKA VE AVRUPA TAŞKÖMÜR YATAKLARI GONDWANA KITASI BİTUMLU KÖMÜR YATAKLARI Gondwanaland kömürlerinin çökelimi sırasındaki iklimsel

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü 1 Ankara Ülke Ekonomisinde Etkili Olan Faktörler Tarih Doğal Kaynaklar Coğrafi yer Büyüklük Arazi şekilleri

Detaylı

İnce Burun Fener Fener İnce Burun BATI KARADENİZ BÖLGESİ KIYI GERİSİ DAĞLARI ÇAM DAĞI Batıdan Sakarya Irmağı, doğudan ise Melen Suyu tarafından sınırlanan ÇAM DAĞI, kuzeyde Kocaali; güneyde

Detaylı

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Ülkemizin güney doğusunda yer alan bölge nüfus ve yüzölçümü en küçük bölgemizdir. Akdeniz, Doğu Anadolu Bölgeleriyle, Suriye ve Irak Devletleriyle

Detaylı

Akdeniz iklimi / Roma. Okyanusal iklim / Arjantin

Akdeniz iklimi / Roma. Okyanusal iklim / Arjantin Akdeniz iklimi / Roma Okyanusal iklim / Arjantin Savan iklimi/ Meksika Savan iklimi/ Brezilya Okyanusal iklim / Londra Muson iklimi/ Calcutta-Hindistan 3 3 Kutup iklimi/ Grönland - - - - - - -3-4 -4 -

Detaylı

B A S I N Ç ve RÜZGARLAR

B A S I N Ç ve RÜZGARLAR B A S I N Ç ve RÜZGARLAR B A S I N Ç ve RÜZGARLAR Havadaki su buharı ve gazların, cisimler üzerine uyguladığı ağırlığa basınç denir. Basıncı ölçen alet barometredir. Normal hava basıncı 1013 milibardır.

Detaylı

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA III.BÖLÜM Bu bölümde ağırlıklı olarak Kızılırmak deltasının batı kenarından başlayıp Adapazarı ve Bilecik'in doğusuna kadar uzanan ve Kastamonu yu içine alan Batı Karadeniz Bölümü, Kastamonu ili, Araç

Detaylı

TRA1 FLORA. Erzurum Erzincan Bayburt FAUNA

TRA1 FLORA. Erzurum Erzincan Bayburt FAUNA TRA1 FLORA Erzurum Erzincan Bayburt FAUNA Avrupa dan Asya ya geçiş, saatten saate belli oluyor. Yiten ormanların yerini sık ve bitek çayırlar alıyor. Tepeler yassılaşıyor. Bizim ormanlarımızda bulunmayan

Detaylı

BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ

BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ TOPOĞRAFYA, YÜKSELTİ VE RÖLİYEF Yeryüzünü şekillendiren değişik yüksekliklere topoğrafya denir. Topoğrafyayı oluşturan şekillerin deniz seviyesine göre yüksekliklerine

Detaylı

COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 KPSS BAYRAM MERAL

COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 KPSS BAYRAM MERAL COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 BAYRAM MERAL 1 Genel Yetenek - Cihan URAL Yazar Bayram MERAL ISBN 978-605-9459-31-0 Yayın ve Dağıtım Dizgi Tasarım Kapak Tasarımı Yayın Sertifika No. Baskı

Detaylı

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi KİMLİK KARTI Başkent: Roma Yüz Ölçümü: 301.225 km 2 Nüfusu: 60.300.000 (2010) Resmi Dili: İtalyanca Dini: Hristiyanlık Kişi Başına Düşen Milli Gelir: 29.500 $ Şehir Nüfus Oranı: %79 Ekonomik Faal Nüfus

Detaylı

IĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU

IĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU Rapor No. :1 Tarihi: 04/12/2012 IĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU Projenin Adı: Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi Proje Alanının Genel Özellikleri: Iğdır İli Aralık İlçesinde

Detaylı

Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü. Öğr. Gör. Kayhan ALADOĞAN

Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü. Öğr. Gör. Kayhan ALADOĞAN Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü Öğr. Gör. Kayhan ALADOĞAN ÇORUM 2017 Alp - Himalaya kıvrım kuşağı üzerinde yer alan ülkemizde tüm jeolojik zaman ve devirlere ait araziler görülebilmektedir.

Detaylı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK ANALİZİ. Bülent YAĞCI Araştırma ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK ANALİZİ. Bülent YAĞCI Araştırma ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanı T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DEVLET METEOROLOJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK ANALİZİ Bülent YAĞCI Araştırma ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanı İklim Değişikliği 1. Ulusal Bildirimi,

Detaylı

BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA

BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA EKOSİSTEM İLE BİYOM ARASINDA İLİŞKİ Canlıların yeryüzünde dağılışını etkileyen abiyotik ve biyotik faktörlere bağlı olarak bitki ve hayvan topluluklarını barındıran

Detaylı

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA CEVAP 1: (TOPLAM 10 PUAN) 1.1: 165 150 = 15 meridyen fark vardır. (1 puan) 15 x 4 = 60 dakika = 1 saat fark vardır. (1 puan) 12 + 1 = 13 saat 13:00 olur. (1 puan) 1.2:

Detaylı

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701 COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701 Türkiye de Arazi Kullanımı Türkiye yüzey şekilleri bakımından çok farklı özelliklere sahiptir. Ülkemizde oluşum özellikleri birbirinden farklı

Detaylı

Toprak oluşum sürecinde önemli rol oynadıkları belirlenmiş faktörler şu

Toprak oluşum sürecinde önemli rol oynadıkları belirlenmiş faktörler şu TOPRAK OLUŞUMU Toprak oluşum sürecinde önemli rol oynadıkları belirlenmiş faktörler şu şekildedir: 1. İklim (su, sıcaklık, oksijen ve karbondioksit) 2. Ana materyal 3. Bitki ve hayvanlar (organik faktörler)

Detaylı

Taşların fiziksel etkiler sonucunda küçük parçalara ayrılmasına denir. Fiziksel çözülme, taşları oluşturan minerallerin kimyasal yapısında herhangi

Taşların fiziksel etkiler sonucunda küçük parçalara ayrılmasına denir. Fiziksel çözülme, taşları oluşturan minerallerin kimyasal yapısında herhangi TOPRAK Yer kabuğunu oluşturan çeşitli kaya ve minerallerin fiziksel ve kimyasal yoldan ayrışmasıyla meydana gelen, içinde son derece zengin flora, hayvan varlığı barındıran ve inorganik maddeler ile hava,

Detaylı

BÖLÜM 1. Eskipazar Dere ve Sırt Havzaları Sulama ve Tarımsal Dönüşüm Projesi Sayfa 3

BÖLÜM 1. Eskipazar Dere ve Sırt Havzaları Sulama ve Tarımsal Dönüşüm Projesi Sayfa 3 BÖLÜM 1 PROJE ALANININ TANITILMASI 1.1. DOĞAL COĞRAFYA 1.1.1 Projenin Yeri Proje Sahası; Karabük İli Eskipazar ilçesi, Merkez ve 49 köyü kapsayan Adiller-Göksu ve Haslı Sulama göleti havzasıdır. Yapımı

Detaylı

TÜRKİYE NİN İKLİMİ. Türkiye nin İklimini Etkileyen Faktörler :

TÜRKİYE NİN İKLİMİ. Türkiye nin İklimini Etkileyen Faktörler : TÜRKİYE NİN İKLİMİ İklim nedir? Geniş bir bölgede uzun yıllar boyunca görülen atmosfer olaylarının ortalaması olarak ifade edilir. Bir yerde meydana gelen meteorolojik olayların toplamının ortalamasıdır.

Detaylı

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN EDİRNE UZUNKÖPRÜ MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI Yunanistan sınırına 6 kilometre uzaklıkta yer alan Edirne nin Uzunköprü ilçesi, Osmanlı İmparatorluğu nun Trakya daki ilk yerleşimlerinden biri. Ergene

Detaylı

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS 31. 32. Televizyonda hava durumunu aktaran sunucu, Türkiye kıyılarında rüzgârın karayel ve poyrazdan saatte 50-60 kilometre hızla estiğini söylemiştir. Buna göre, haritada numaralanmış rüzgârlardan hangisinin

Detaylı

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 İnsan yaşamı ve refahı tarihsel süreç içinde hep doğa ve doğal kaynaklarla kurduğu ilişki ile gelişmiştir. Özellikle sanayi devrimine kadar

Detaylı

Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5.

Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5. Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5.Arkensis, 6.Kapensis Flora alemleri flora bölgelerine (region), flora

Detaylı

İKLİM TİPLERİ. Yıllık ortalama sıcaklık 25 C dolayındadır. Yıllık ve günlük sıcaklık farkı 2-3 C yi geçmez. Yıllık yağış miktarı 2000 mm den

İKLİM TİPLERİ. Yıllık ortalama sıcaklık 25 C dolayındadır. Yıllık ve günlük sıcaklık farkı 2-3 C yi geçmez. Yıllık yağış miktarı 2000 mm den İKLİM TİPLERİ Dünya'nın hemen her bölgesinin kendine özgü bir iklimi bulunmaktadır. Ancak, benzer iklim kuşaklarına sahip alanlar büyük iklim kuşakları oluştururlar. Yüzlerce km 2 lik sahaları etkileyen

Detaylı

Tanımlar. Bölüm Çayırlar

Tanımlar. Bölüm Çayırlar Çayır-Mer a Ders Notları Bölüm 1 1 1.1. Çayırlar Bölüm 1 Tanımlar Genel olarak düz ve taban suyu yakın olan alanlarda oluşmuş, gür gelişen, sık ve uzun boylu bitkilerden meydana gelen alanlardır. Toprak

Detaylı

Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler)

Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler) Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler) Başak Avcıoğlu Çokçalışkan Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği Biraz ekolojik bilgi Tanımlar İlişkiler

Detaylı

Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi

Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi Proje Alanının Genel Özellikleri: Iğdır ili Türkiye nin en kurak ili olup yıllık yağış miktarı 250 mm civarındadır (Meteoroloji kayıtları). Yağan yağış ya da

Detaylı

Nüfus Dağılışını Etkileyen Faktörler İkiye Ayrılır: 1-Doğal Faktörler 2-Beşeri Faktörler

Nüfus Dağılışını Etkileyen Faktörler İkiye Ayrılır: 1-Doğal Faktörler 2-Beşeri Faktörler Nüfusun Dağılışında Etkili Faktörler Nüfus Dağılışını Etkileyen Faktörler İkiye Ayrılır: 1-Doğal Faktörler 2-Beşeri Faktörler 1-Doğal Faktörler: 1.İklim : Çok sıcak ve çok soğuk iklimler seyrek nüfusludur.

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar

10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar 10. SINIF KONU ANLATIMI 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar SUCUL BİYOMLAR Sucul biyomlar, biyosferin en büyük kısmını oluşturur. Fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre tatlı su ve tuzlu su biyomları

Detaylı

Fonksiyonlar. Fonksiyon tanımı. Fonksiyon belirlemede kullanılan ÖLÇÜTLER. Fonksiyon belirlemede kullanılan GÖSTERGELER

Fonksiyonlar. Fonksiyon tanımı. Fonksiyon belirlemede kullanılan ÖLÇÜTLER. Fonksiyon belirlemede kullanılan GÖSTERGELER Fonksiyonlar Fonksiyon tanımı Fonksiyon belirlemede kullanılan ÖLÇÜTLER Fonksiyon belirlemede kullanılan GÖSTERGELER Fonksiyona uygulanacak Silvikültürel MÜDAHALELER 2) ETÇAP Planlarının Düzenlenmesine

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI. 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar

10. SINIF KONU ANLATIMI. 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar 10. SINIF KONU ANLATIMI 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar EKOSİSTEM İLE BİYOM ARASINDAKİ İLİŞKİ Canlıların yeryüzünde dağılışını etkileyen abiyotik ve biyotik faktörlere olarak bitki ve hayvan topluluklarını

Detaylı

BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA

BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA SUCUL BİYOMLAR Sucul biyomlar, biyosferin en büyük kısmını oluşturur. Fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre tuzlu su ve tatlı su biyomları olmak üzere iki kısımda incelenir.

Detaylı

TÜRKĠYE NĠN ĠKLĠMĠ BĠTKĠ ÖRTÜSÜ VE TOPRAK TĠPLERĠ

TÜRKĠYE NĠN ĠKLĠMĠ BĠTKĠ ÖRTÜSÜ VE TOPRAK TĠPLERĠ COĞRAFYA TÜRKĠYE NĠN ĠKLĠMĠ BĠTKĠ ÖRTÜSÜ VE TOPRAK TĠPLERĠ Türkiye nin Matematik Konumunun İklim Üzerindeki Etkileri Dört mevsim belirgin olarak yaşanır Akdeniz iklim kuşağında bulunur Batı rüzgarlarının

Detaylı

TÜRKİYE DE BİTKİ ÇEŞİTLİLİĞİ VE ENDEMİZM. Özet

TÜRKİYE DE BİTKİ ÇEŞİTLİLİĞİ VE ENDEMİZM. Özet TÜRKİYE DE BİTKİ ÇEŞİTLİLİĞİ VE ENDEMİZM Mesut Uyanık 1*, Ş. Metin Kara 2, Bilal Gürbüz 1, Yasin Özgen 1 1 Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, Dışkapı-Ankara 2 Ordu Üniversitesi,

Detaylı

kpss coğrafya tamam çözümlü mesut atalay - önder cengiz

kpss coğrafya tamam çözümlü mesut atalay - önder cengiz kpss soru bankası tamam çözümlü coğrafya mesut atalay - önder cengiz Mesut Atalay - Önder Cengiz KPSS Coğrafya Soru Bankası ISBN 978-605-364-240-4 Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarlarına

Detaylı

AKÇADAĞ KEPEZ LİSESİ-HACI OSMAN DERELİ-COĞRAFYA ÖĞRETMENİ İKLİM TİPLERİ

AKÇADAĞ KEPEZ LİSESİ-HACI OSMAN DERELİ-COĞRAFYA ÖĞRETMENİ İKLİM TİPLERİ AKÇADAĞ KEPEZ LİSESİ-HACI OSMAN DERELİ-COĞRAFYA ÖĞRETMENİ İKLİM TİPLERİ İklim Tipleri Dünya da İklim ve Doğal Bitki Örtüsü Dünya da Görülen İklim Tipleri Bir yerde benzer sıcaklık, basınç, rüzgar, nemlilik

Detaylı

Başlıca Toprak Tipleri ve Özellikleri

Başlıca Toprak Tipleri ve Özellikleri Başlıca Toprak Tipleri ve Özellikleri Toprak, üzerinde tüm canlıların barınıp yaşadığı, insan ve hayvan beslenmesi için gerekli ürünlerin yetiştiği yaşayan canlı bir varlıktır ve yaşamın kaynağıdır. Toprak,

Detaylı

TÜRKİYE NİN DÜNYA ÜZERİNDEKİ YERİ

TÜRKİYE NİN DÜNYA ÜZERİNDEKİ YERİ İ İ İ İ Ğ TÜRKİYE NİN DÜNYA ÜZERİNDEKİ YERİ TÜRKİYE VE YAKIN ÇEVRESİ NEOTEKTONİK HARİTASI TÜRKİYE VE ÇEVRESİ LEVHA HARİTASI TÜRKİYE VE ÇEVRESİ LEVHA HARİTASI-2 TÜRKİYE PALEOZOİK ARAZİLER HARİTASI TÜRKİYE

Detaylı

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI Avusturya da un üretimi sağlayan 180 civarında değirmen olduğu tahmin edilmektedir. Yüzde 80 kapasiteyle çalışan bu değirmenlerin ürettiği un miktarı 500 bin

Detaylı

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır. Eşref Atabey. 2015. Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır. KARABÜK İLİ SU KAYNAKLARI-POTANSİYELİ VE KALİTESİ DR. EŞREF ATABEY Jeoloji Yüksek Mühendisi Tıbbi

Detaylı

Kaya çatlaklarına yerleşen bitki köklerinin büyümesine bağlı olarak çatlak genişler, zamanla ana kayadan parçalar kopar.

Kaya çatlaklarına yerleşen bitki köklerinin büyümesine bağlı olarak çatlak genişler, zamanla ana kayadan parçalar kopar. Toprağın Hikâyesi (Toprak Oluşumu) Toprak, yer kabuğunu oluşturan kayaçların ayrışması ve ufalanması ile oluşmuş; içinde çeşitli mineraller, canlı organizmalar, organik maddeler, hava ve su bulunan yeryüzü

Detaylı

1 PÜSKÜRÜK ( MAGMATİK = KATILAŞIM ) KAYAÇLAR :

1 PÜSKÜRÜK ( MAGMATİK = KATILAŞIM ) KAYAÇLAR : Kayaçlar Nelerdir Kayaçlar su, gaz ve organik varlıkların dışında yerkabuğunu meydana getiren unsurlardır. Yol yarmaları, maden ocakları ve taş ocakları gibi yerlerle, toprak veya enkaz örtüsünden yoksun

Detaylı

LAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı

LAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı ARAZİ BOZULUMU LAND DEGRADATİON Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı LAND DEGRADATİON ( ARAZİ BOZULUMU) SOİL DEGRADATİON (TOPRAK BOZULUMU) DESERTİFİCATİON (ÇÖLLEŞME) Arazi Bozulumu Nedir - Su ve rüzgar

Detaylı

Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2.

Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2. Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2. Özel Konum 1. Türkiye nin Matematik (Mutlak) Konumu Türkiye nin Ekvatora ve başlangıç

Detaylı

GÖL EKOSİSTEMİNDE EKOLOJİK KUŞAKLAR

GÖL EKOSİSTEMİNDE EKOLOJİK KUŞAKLAR GÖL EKOSİSTEMİNDE EKOLOJİK KUŞAKLAR ILIMAN KUŞAK GÖLLERİNDE MEVSİMLERE BAĞLI OLARAK GÖRÜLEN TABAKALAŞMA VE KARIŞMA Ilıman veya subtropikal bölgelerde 20 metreden derin ve büyük göllerde mevsimsel sıcaklık

Detaylı

Normal (%) 74 59 78 73 60. Bozuk (%) 26 41 22 27 40. Toplam (Ha) 889.817 192.163 354.526 1.436.506 17.260.592. Normal (%) - - - - 29

Normal (%) 74 59 78 73 60. Bozuk (%) 26 41 22 27 40. Toplam (Ha) 889.817 192.163 354.526 1.436.506 17.260.592. Normal (%) - - - - 29 1.1. Orman ve Ormancılık Türkiye yaklaşık olarak 80 milyon hektar (ha) yüzölçümüyle dağlık ve eko-coğrafya bakımından zengin bir çeşitliliğe sahiptir. Bu ekolojik zenginliğe paralel olarak ormanlar da

Detaylı

SEDİMANTER KAYAÇLAR (1) Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi J 103 Genel Jeoloji I

SEDİMANTER KAYAÇLAR (1) Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi J 103 Genel Jeoloji I SEDİMANTER KAYAÇLAR (1) Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi J 103 Genel Jeoloji I KAYAÇ ÇEŞİTLERİ VE OLUŞUMLARI soğuma ergime Mağmatik Kayaç Aşınma ve erosyon ergime Sıcaklık ve basınç sediment

Detaylı

COĞRAFİ KONUM ÖZEL KONUM TÜRKİYE'NİN ÖZEL KONUMU VE SONUÇLARI

COĞRAFİ KONUM ÖZEL KONUM TÜRKİYE'NİN ÖZEL KONUMU VE SONUÇLARI COĞRAFİ KONUM Herhangi bir noktanın dünya üzerinde kapladığı alana coğrafi konum denir. Özel ve matematik konum diye ikiye ayrılır. Bir ülkenin coğrafi konumu, o ülkenin tabii, beşeri ve ekonomik özelliklerini

Detaylı

ABANT GÖLÜ CİVARININ TEKTONİK VE YAPISAL JEOLOJİSİNİN HAVA FOTOĞRAFLARI İLE KIYMETLENDİRİLMESİ GİRİŞ

ABANT GÖLÜ CİVARININ TEKTONİK VE YAPISAL JEOLOJİSİNİN HAVA FOTOĞRAFLARI İLE KIYMETLENDİRİLMESİ GİRİŞ ABANT GÖLÜ CİVARININ TEKTONİK VE YAPISAL JEOLOJİSİNİN HAVA FOTOĞRAFLARI İLE KIYMETLENDİRİLMESİ Sunay AKDERE Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Ankara GİRİŞ Hava fotoğraflarından yararlanarak fotojeolojik

Detaylı

ORMANCILIKTA UZAKTAN ALGILAMA. ( Bahar Yarıyılı) Prof.Dr. Mehmet MISIR. 2.Hafta ( )

ORMANCILIKTA UZAKTAN ALGILAMA. ( Bahar Yarıyılı) Prof.Dr. Mehmet MISIR. 2.Hafta ( ) 2.Hafta (16-20.02.2015) ORMANCILIKTA UZAKTAN ALGILAMA (2014-2015 Bahar Yarıyılı) Prof.Dr. Mehmet MISIR Ders İçeriği Planlama Sistemleri Envanter Uzaktan Algılama (UA) Uzaktan Algılamanın Tanımı ve Tarihsel

Detaylı

JURA my. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

JURA my. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü JURA 201.3 145.0 my Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü Jura Döneminde Bitki Yaşamı Jura nın son dönemlerine doğru (140 milyon yıl önce) çiçekli bitkiler görülmeye başladı. Aynı zamanda

Detaylı

GÖKSU DELTASI KIYI YÖNETİMİNİN DÜNÜ VE BUGÜNÜ ÖZET

GÖKSU DELTASI KIYI YÖNETİMİNİN DÜNÜ VE BUGÜNÜ ÖZET 6. Ulusal Kıyı Mühendisliği Sempozyumu 197 GÖKSU DELTASI KIYI YÖNETİMİNİN DÜNÜ VE BUGÜNÜ Sibel MERİÇ Jeoloji Yüksek Mühendisi Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Ankara,TÜRKİYE sibelozilcan@gmail.com Seçkin

Detaylı

TÜRKİYE NİN YER ALTI SULARI ve KAYNAKLARI

TÜRKİYE NİN YER ALTI SULARI ve KAYNAKLARI TÜRKİYE NİN YER ALTI SULARI ve KAYNAKLARI Yer altı Suları; Türkiye, kumlu, çakıllı ve alüvyal sahalar ile başta karstik alanlar olmak üzere, geçirimli kayaçlara bağlı olarak yer altı suları bakımından

Detaylı

JEOLOJĠ TOPOĞRAFYA VE KAYAÇLAR

JEOLOJĠ TOPOĞRAFYA VE KAYAÇLAR JEOLOJĠ TOPOĞRAFYA VE KAYAÇLAR Bir nehir kenarında gezerken çakılların renk ve biçim bakımından birbirlerinden farklı olduğunu görürüz. Bu durum bize, kayaçların farklı ortamlarda oluştuğunu gösterir.

Detaylı

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI III. Hafta Yrd. Doç. Uzay KARAHALİL Köprülü Kanyon Milli Parkının Kısa Tanıtımı Gerçekleştirilen Envanter Çalışmaları Belirlenen Orman Fonksiyonları Üretim Ekolojik Sosyal

Detaylı

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi: Saray İlçesinin Tarihçesi: Saray İlçesinin ne zaman ve kimler tarafından hangi tarihte kurulduğu kesin bilinmemekle beraber, bölgedeki yerleşimin Van Bölgesinde olduğu gibi tarih öncesi dönemlere uzandığı

Detaylı

ve 20 Tekne Kapasiteli Yüzer İskele

ve 20 Tekne Kapasiteli Yüzer İskele MUĞLA İLİ, FETHİYE İLÇESİ, GÖCEK MAHALLESİ, 265 ADA 1 PARSEL, 266 ADA 1 PARSEL 433 ADA 1 PARSEL ve 20 Tekne Kapasiteli Yüzer İskele 1 İÇİNDEKiLER BÖLUM -1: TAŞINMAZLARA YÖNELiK MEVCUT DURUM ANALiZi...

Detaylı

128 ADA 27 VE 32 PARSEL NUMARALI TAŞINMAZLARA YÖNELİK 1/5000 ÖLÇEKLİ AÇIKLAMA RAPORU

128 ADA 27 VE 32 PARSEL NUMARALI TAŞINMAZLARA YÖNELİK 1/5000 ÖLÇEKLİ AÇIKLAMA RAPORU AKÇAKALE KÖYÜ (MERKEZ/GÜMÜŞHANE) 128 ADA 27 VE 32 PARSEL NUMARALI TAŞINMAZLARA YÖNELİK 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU 2016 AKÇAKALE KÖYÜ-MERKEZ/GÜMÜŞHANE 128 ADA 27 VE 32 NUMARALI PARSELLERE

Detaylı

ÇANKIRI VALİLİĞİ İL ÇEVRE VE ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ 2007 YILI ÇANKIRI İL ÇEVRE DURUM RAPORU

ÇANKIRI VALİLİĞİ İL ÇEVRE VE ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ 2007 YILI ÇANKIRI İL ÇEVRE DURUM RAPORU ÇANKIRI VALİLİĞİ İL ÇEVRE VE ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ 2007 YILI ÇANKIRI İL ÇEVRE DURUM RAPORU 1 2 ULUSAL ÇEVRE ANDI Şimdiki ve gelecek kuşakların temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğu, gerçeğinden

Detaylı

Anadolu nun Biyoçeşitliliğini oluşturan sebepler

Anadolu nun Biyoçeşitliliğini oluşturan sebepler Anadolu nun Biyoçeşitliliğini oluşturan sebepler BYL118 Çevre Biyolojisi-II Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü lisans dersi Çağatay Tavşanoğlu 2016-2017 Bahar Biyoçeşitlilik - Tür çeşitliliği - Genetik

Detaylı

B- Türkiye de iklim elemanları

B- Türkiye de iklim elemanları B- Türkiye de iklim elemanları Sıcaklık Basınç ve Rüzgarlar Nem ve Yağış Sıcaklık Türkiye de yıllık ortalama sıcaklıklar 4 ile 20 derece arasında değişmektedir. Güneyden kuzeye gidildikçe enlem, batıdan

Detaylı

KUTUPLARDAKİ OZON İNCELMESİ

KUTUPLARDAKİ OZON İNCELMESİ KUTUPLARDAKİ OZON İNCELMESİ Bilim adamlarınca, geçtiğimiz yıllarda insan faaliyetlerindeki artışa paralel olarak, küresel ölçekte çevre değişiminde ve problemlerde artış olduğu ifade edilmiştir. En belirgin

Detaylı

YERKÜRE VE YAPISI. Çekirdek (Ağır Küre) Manto (Ateş Küre (Magma)) Yer Kabuğu (Taş Küre) Hidrosfer (Su Küre) Atmosfer (Hava Küre)

YERKÜRE VE YAPISI. Çekirdek (Ağır Küre) Manto (Ateş Küre (Magma)) Yer Kabuğu (Taş Küre) Hidrosfer (Su Küre) Atmosfer (Hava Küre) YERKÜRE VE YAPISI Dünya iç içe kürelerden meydana gelmiştir. Bu katmanların kalınlıkları, yoğunlukları ve bileşimleri birbirinden çok farklıdır. Yoğunlukları dışarıdan Dünya nın merkezine doğru artar.

Detaylı

TÜRKİYENİN JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ. Türkiye'nin jeomorfolojik Gelişimi (Yer şekillerinin Ana Hatları)

TÜRKİYENİN JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ. Türkiye'nin jeomorfolojik Gelişimi (Yer şekillerinin Ana Hatları) TÜRKİYENİN JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ Türkiye'nin jeomorfolojik Gelişimi (Yer şekillerinin Ana Hatları) Genetik Şekil Toplulukları 1- Tektonik Topografya 2- Akarsu Topografyası (Flüvial Topografya) 3- Volkan

Detaylı

F A N E R O Z O Y İ K

F A N E R O Z O Y İ K (EONS) ZAMANLAR (ERAS) F A N E R O Z O Y İ K PALEOZOYİK MESOZOYİK SENOZOYİK 542 my 251 my 65.5 my 0 www.fusunalkaya.net KUVATERNER NEOJEN PALEOJEN HOLOSEN PLEYİSTOSEN PLİYOSEN MİYOSEN OLİGOSEN EOSEN PALEOSEN

Detaylı

HAVZA SEÇİMİ YÖNTEM VE KRİTERLERİ

HAVZA SEÇİMİ YÖNTEM VE KRİTERLERİ Orman ve Su İşleri Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü HAVZA SEÇİMİ YÖNTEM VE KRİTERLERİ Toprak Muhafaza ve Havza Islahı Dairesi Başkanı Havza? Hidrolojik olarak; Bir akarsu tarafından parçalanan, kendine

Detaylı

Dünya'da Görülen Đklim Tipleri

Dünya'da Görülen Đklim Tipleri Dünya'da Görülen Đklim Tipleri Bir yerde benzer sıcaklık, basınç, rüzgar, nemlilik ve yağış özelliklerinin uzun süre etkili olmasıyla iklim tipleri belirmektedir. Đklimi oluşturan bu öğelerden birinin

Detaylı

T.C. BALIKESĠR ÜNĠVERSĠTESĠ FEN-EDEBĠYAT FAKÜLTESĠ COĞRAFYA BÖLÜMÜ HAVZA YÖNETĠMĠ DERSĠ. Dr. ġevki DANACIOĞLU

T.C. BALIKESĠR ÜNĠVERSĠTESĠ FEN-EDEBĠYAT FAKÜLTESĠ COĞRAFYA BÖLÜMÜ HAVZA YÖNETĠMĠ DERSĠ. Dr. ġevki DANACIOĞLU T.C. BALIKESĠR ÜNĠVERSĠTESĠ FEN-EDEBĠYAT FAKÜLTESĠ COĞRAFYA BÖLÜMÜ HAVZA YÖNETĠMĠ DERSĠ Dr. ġevki DANACIOĞLU Dersin içeriği Havza ve havza yönetimi tanımı, tarihsel gelişimi ve coğrafya bilimiyle ilişkisi

Detaylı

TRABZON İLİ SÜRMENE İLÇESİ ÇAMBURNU YÖRESİNDE ÇIKAN ORMAN YANGINI HAKKINDA RAPOR

TRABZON İLİ SÜRMENE İLÇESİ ÇAMBURNU YÖRESİNDE ÇIKAN ORMAN YANGINI HAKKINDA RAPOR TRABZON İLİ SÜRMENE İLÇESİ ÇAMBURNU YÖRESİNDE ÇIKAN ORMAN YANGINI HAKKINDA RAPOR 1. Giriş Türkiye Ormancılar Derneği genel merkezinin talebi ve görevlendirmesi üzerine TOD KTÜ Orman Fakültesi temsilcisi

Detaylı

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik TARIM VE EKONOMİ Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik düzeyine bağlıdır. Bazı ülkelerde tarım tekniği

Detaylı

TÜRKİYE PEYZAJI (FAKÜLTE)

TÜRKİYE PEYZAJI (FAKÜLTE) TÜRKİYE PEYZAJI (FAKÜLTE) YRD.DOÇ.DR.IŞIL KAYMAZ, 2017, ANKARA ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ BU SUNUMU KAYNAK GÖSTERMEDEN KULLANMAYINIZ YA DA ÇOĞALTMAYINIZ! Peyzaj kavramı insanlar tarafından algılandığı

Detaylı

Hedef 1: KAPASİTE GELİŞTİRME

Hedef 1: KAPASİTE GELİŞTİRME Proje, Küresel Çevre Fonu (GEF) mali desteğiyle, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Gıda Tarım ve Hayvancılık

Detaylı

TEMEL HARİTACILIK BİLGİLERİ. Erkan GÜLER Haziran 2018

TEMEL HARİTACILIK BİLGİLERİ. Erkan GÜLER Haziran 2018 TEMEL HARİTACILIK BİLGİLERİ Erkan GÜLER Haziran 2018 1 HARİTA Yeryüzündeki bir noktanın ya da tamamının çeşitli özelliklere göre bir ölçeğe ve amaca göre çizilerek, düzlem üzerine aktarılmasına harita

Detaylı

1. İnsan etkisi dışında, kendiliğinden oluşan her unsur doğayı oluşturmaktadır. Buna göre, aşağıdakilerden hangisi bir doğal unsurdur?

1. İnsan etkisi dışında, kendiliğinden oluşan her unsur doğayı oluşturmaktadır. Buna göre, aşağıdakilerden hangisi bir doğal unsurdur? COĞRAFYA, yeryüzünü oluşturan doğal ortamların özelliklerini, Dünya üzerindeki dağılışlarını; doğal ortamla insan toplulukları ve etkinlikleri arasındaki karşılıklı ilişki ve etkileşimi nedenleriyle birlikte

Detaylı

ÜLKELER NEDEN FARKLI GELİŞMİŞLERDİR

ÜLKELER NEDEN FARKLI GELİŞMİŞLERDİR ÜLKELER NEDEN FARKLI GELİŞMİŞLERDİR Ülkelerin Gelişmişliğini Belirleyen Faktörler Coğrafya Öğretmeni Gelişmeyi tek bir ölçütle ifade etmek, ülkelerin ekonomik, sosyal ve siyasal yapılarındaki farklılık

Detaylı

YABANİ BİTKİLERİN KORUNMASI, SÜRDÜRÜLEBİLİR HASADI ve KULLANIMI

YABANİ BİTKİLERİN KORUNMASI, SÜRDÜRÜLEBİLİR HASADI ve KULLANIMI YABANİ BİTKİLERİN KORUNMASI, SÜRDÜRÜLEBİLİR HASADI ve KULLANIMI Türkiye nin bitkisel zenginliği Ülkemizde 12.500 farklı bitki türü bulunuyor. Bu bitkilerin 4.000 tanesi yaklaşık 1/3 ü endemik (ülkemize

Detaylı

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK İKLİM ELEMANLARI Bir yerin iklimini oluşturan sıcaklık, basınç, rüzgâr, nem ve yağış gibi olayların tümüne iklim elemanları denir. Bu elemanların yeryüzüne dağılışını etkileyen enlem, yer şekilleri, yükselti,

Detaylı

COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA

COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA COĞRAFİ KONUM COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA Yeryüzünün belli bir bölümünü FİZİKİ coğrafya BEŞERİ ve gösterir. EKONOMİK -Doğa olaylarını -Kıtalar coğrafya konu alır. -Ülkeler -İnsanlar ve -Klimatoloji

Detaylı

Türkiye nin Nüfus Özellikleri ve Dağılışı

Türkiye nin Nüfus Özellikleri ve Dağılışı Türkiye nin Nüfus Özellikleri ve Dağılışı 1 Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Nüfus miktarı kadar önem taşıyan bir başka kriter de nüfusun yaş yapısıdır. Çünkü, yaş grupları nüfusun genel yapısı ve

Detaylı

Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme

Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme Çayır-Mer a Ders Notları Bölüm 8 65 Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme 8.1 Gübreleme Çayır-Mer alarda bulunan bitkilerin vejetatif aksamlarından yararlanılması ve biçme/otlatmadan sonra tekrar

Detaylı